Vekil ile sözleşme yapan kişi iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşmenin geçerli olduğu ve vekil edeni bağlayacağı; vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu hususun vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalacağı, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olmayacağı-
Davalılar, dava konusu bağımsız bölümlerin bedeli karşılığında davacıdan alındığını, satış bedelinin davacıya elden ödendiğini savunmuş iseler de; anılan bedelin davacıya ödendiğinin senetle ispat edilemediği, davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, öte yandan davalı tanıklarının anılan bağımsız bölümleri davacının ilk eşinden olma davalı oğlunun satın aldığını ifade ettikleri, ancak davalının bedelini ödediği taşınmazları kendi adına tescil ettirmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalı hakkında yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında dört adet bağımsız bölümü tek seferde satın alma gücünün bulunmadığının tespit edildiği ve davalı tanığının alınan beyanında davalının davacının ilk eşinden olma oğlunun bacanağı olduğunu ifade ettiği, ayrıca davalının dava dışı bağımsız bölümü davalınn yetkilisi olduğu şirkete devrettiği, dava dışı bağımsız bölümler ile ilgili davaların da devam ettiği bir bütün halinde gözetildiğinde, davacı tarafından verilen vekaletnamenin kötüye kullanıldığı ve davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri sonucuna varıldığı-
Davacı ... ile davalı ... arasında 12/02/1992 tarihinde kurulan adi ortaklığın 11/01/1995 tarihinde terkin edilerek son bulduğu, 03/11/2004 tarihinde yapılan temlik ile davacının çekişmeli taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının son bulduğu, taraflar arasında adi ortaklığın devam ettiğinin belge ile ispat edilemediği gözetildiğinde kar payı isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği-
1. HD. 05.06.2017 T. E: 791, K: 3153-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ve tazminat istemi-
Mahkemenin kayıt maliki olmayan davalılar yönünden tapu iptal ve tescil isteminin kabulüne şeklinde kurulan hükmünün infaz kabiliyeti bulunmadığı-
Vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşmenin geçerli olduğu ve vekil edeni bağlayacağı, vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu hususun vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalacağı, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamayacağı-
Çekişmeli taşınmazın değeri bakımından yalnızca dava dilekçesindeki soyut beyanla bağlı kalınmaması, mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak,emsal karşılaştırması da yapılmak ve taşınmazın tüm özellikleri gözetilmek suretiyle bu konuda rapor alınması ve dava değerinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi,keşfen belirlenen dava değeri üzerinden usuli kazanılmış haklar da gözetilerek davalı yararına vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, ne şekilde belirlendiği anlaşılamayan ve denetlemeye elverişli bulunmayan dava değeri esas alınarak vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu-
Üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması gerektiği- Ölümle hukuki şahsiyetin son bulacağı- Kamu düzenine ilişkin bulunan sicil tutma ilkesi gözetildiğinde hâkimin doğru sicil tutmakla yükümlü olduğu-
Davanın, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olduğu, dosya içeriği ve toplanan delillerden; davanın 8.000,00 TL değer gösterilerek açıldığı, bilahare davacının miras payına isabet eden 331.670,00 TL üzerinden yargılama aşamasında harç ikmali yapıldığı sabit olduğundan, harcı tamamlanan değer üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12. maddesi gözetilmek suretiyle avukatlık ücreti tayin ve takdir edilmesi gerekirken, 82.916,00 TL üzerinden eksik vekalet ücretine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-