Yabancı para alacağına dayalı takiplerde alacaklının «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istemiş olması halinde; vâde tarihi bulunan senetlerde «vâde tarihinden tahsil tarihine kadar», vâde tarihi bulunmayan senede dayalı takiplerde ise, «takip tarihinden tahsil tarihine kadar» ilamlı takiplerde ise; «dava tarihinden tahsil tarihine kadar» ‘yabancı para faizi’ (3095 s.K. 4/a), «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istememiş olması -yani; takip tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemiş olması halinde- vâde tarihinden takip tarihine kadar «yabancı para faizi», takip tarihinden tahsil tarihine kadar ise «avans (reeskont) faizi» (3095 s.K.) isteyebileceği–
İlamın tarafı olmayan ve ilamda lehine hüküm kurulmamış olan kişinin takip hakkı bulunmadığı, «sıfat»ın kamu düzenine ilişkin olup, takibin ve davanın her safhasında re’sen nazara alınması gerekeceği–
İlamda yazılı «inkar tazminatı» ile «yargılama giderleri» ve «vekalet ücreti» alacağına, «takip tarihi»nden değil «ilam tarihi»nden itibaren faiz istenebileceği–
İcra takibi vekil aracılığı ile yapılmış dahi olsa, vekilin adresi yanında, alacaklının da tebliğe elverişli adresinin hem takip talebinde ve hem de ödeme emrinde açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu ancak bu eksikliğin başlı başına «takibin iptali»ne neden olmayacağı, eksikliğin giderilmesi için alacaklıya icra mahkemesince süre verilmesi ve eksiklik giderildikten sonra yeniden borçluya «ödeme emri» gönderilerek takibe devam edilmesi gerekeceği-
Takip talebine alacaklı tarafından paraf edilmeden, sonradan «% 98 faizi» ibaresinin eklenemeyeceği–
Bakanlıkların Devletten ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığı, ancak Devletin organı olarak «taraf ehliyeti»ne sahip oldukları–
Alacaklının takip talebinde «haciz yolu»nu seçtiğini bildirmesine rağmen borçluya «iflas ödeme emri» gönderilerek daha sonra iflas davası açılamayacağı—
Ölü kişi (borçlu) hakkında takip açılamayacağı ve yapılan takibin, borçlunun mirasçılarına yöneltilemeyeceği (mirasçıların hakkında, yeni bir takip yapılması gerekeceği)– Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, bu İçtihadı Birleştirme Kararı önemini yitirmiştir…