Alacaklının takip talebinde «takip konusu yabancı para alacağının, fiili ödeme günündeki efektif satış bedelinin tahsilini» talep edebileceği–
Takip hukuku açısından «takip talebi»nin, «dava dilekçesi» niteliğinde (hükmünde) olduğu-
Uyarlama kararına dayalı takiplerde, uyarlama kararının kesinleşmesinden itibaren faiz istenebileceği–
Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı hakkında açık bir hüküm bulunmaması halinde, «ilam tarihi»nden itibaren gecikme faizi istenebileceği–
Takip talebinde yazılı sözleşmeden ya da senetten bahsetmeyen alacaklının, daha sonra «itirazın kaldırılması» duruşmasında, yazılı sözleşme ve senede dayanamayacağı–
Köy muhtarlığının, 4081 s. Kanunun 15. maddesinden kaynaklanan alacağının İİK.’na göre değil, 6183 s. Kanuna göre tahsil edilebileceği–
Takip talebinde istenen ve -itiraz edilmediği için- kesinleşen faiz oranını, icra müdürünün sonradan tahsilat sırasında kendiliğinden değiştiremeyeceği–
Ölü kişi (borçlu) hakkında takip açılamayacağı ve yapılan takibin, borçlunun mirasçılarına yöneltilemeyeceği (mirasçılar hakkında yeni bir takip yapılması gerekeceği)– Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, aşağıdaki içtihatlarda bahsi geçen 04.05.178 Tarih ve 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı önemini yitirmiştir…