Uyuşmazlık; iflâs yolu ile takipte itirazın kaldırılması ve iflâs davasında İİK’nın 164 üncü maddesi uyarınca istinaf süresi kararın tebliğinden itibaren on gün olduğu hâlde, İlk Derece mahkemesince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yoluna başvurulabileceğinin belirtilmesi karşısında, davacı vekili tarafından kanunda öngörülen on günlük istinaf süresinden sonra ancak İlk Derece Mahkemesince gösterilen kanun yolu süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin süresinde kabul edilmesinin gerekip gerekmediği, buradan varılacak sonuca göre Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf dilekçesinin süresinden sonra verildiği gerekçesiyle reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır..
Uyuşmazlık; iflâs yolu ile takipte itirazın kaldırılması ve iflâs davasında İİK’nın 164 üncü maddesi uyarınca istinaf süresi kararın tebliğinden itibaren on gün olduğu hâlde, İlk Derece Mahkemesince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yoluna başvurulabileceğinin belirtilmesi karşısında, davacı vekili tarafından kanunda öngörülen on günlük istinaf süresinden sonra ancak İlk Derece Mahkemesince gösterilen kanun yolu süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin süresinde kabul edilmesinin gerekip gerekmediği, buradan varılacak sonuca göre Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf dilekçesinin süresinden sonra verildiği gerekçesiyle reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır..
Uyuşmazlık; davalı şirketin doğrudan iflasına karar verilmesi istemiyle açılan davada İİK’nın 164 üncü maddesi gereğince iflâs davalarında kanun yoluna başvuru süresi kararın tebliğinden itibaren on gün olduğu hâlde İlk Derece Mahkemesince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yoluna başvurulabileceğinin belirtilmesi karşısında, İlk Derece Mahkemesince davacılar vekili tarafından kanunda öngörülen on günlük istinaf süresinden sonra ancak ilk hükümde hatalı olarak gösterilen kanun yolu süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin süresinde kabul edilmesinin gerekip gerekmediği, buradan varılacak sonuca göre Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf dilekçesinin süresinden sonra verildiği gerekçesiyle reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır..
İflas yolu ile takipte itirazın kaldırılması ve iflas istemi-
Mahkemenin tarafı kanun yolu süresi bakımından yanıltılmış olması karşısında davacı vekilinin İİK. m. 164 kapsamında ön görülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra, fakat 2 hafta içerisinde verilen istinaf dilekçesinin süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
6. HD. 05.10.2021 T. E: 617, K: 596-
... Bölge Adliye Mahkemesi kararı; davalı şirket vekiline 03.08.2018 günü tebliğ edilmesine karşın, İİK'nın 164. maddesi hükmünde öngörülen 10 günlük süre geçildikten sonra, 14.08.2016 tarihinde kararın düzeltilmesinin istenildiği- HMK'nun 103. maddesinin 1/e bendinde gösterildiği üzere, iflas davalarında süreler adli tatilde de işlemeye devam ettiğinden davalı vekilinin temyiz itirazı süresinde olmadığı- Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 E., 1990/4 K. sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı'nda Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla temyiz isteminin reddi gerektiği-
Ticaret mahkemesince verilen nihai kararların mahkemece re'sen taraflara tebliğ olunacağı, iflas ve konkordatoya ilişkin kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği- İstinaf tarihi istinaf dilekçesinin kaydedildiği tarih olduğu-İstinaf dilekçesi, karşı tarafa tebliğ edilmemiş ise tebliğ edilmesi ve eksikliklerin tamamlanması için bölge adliye mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesine gönderileceği-
Bölge Adliye Mahkemesi'nce iflas davası hakkında verilen hükmün istinaf yoluna başvuran davalı vekiline 14.01.2019 günü tebliğ edildiğinin ve davalı vekilince, istinaf yoluna başvurma dilekçesinin İİK'nın 164. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra, fakat 2 hafta içerisinde 28.01.2019 tarihinde verildiğinin anlaşıldığı, mahkemece gerekçeli kararda istinaf süresinin 2 hafta olarak belirtildiği, bu durumda hukuki belirsizlik ve tereddüt bulunması karşısında davalı vekilinin istinaf isteminin süresinde olduğunun kabulünde zorunluluk olduğu-
İİK. mad. 293/2 uyarınca, konkordato mühlet talebinin reddiyle birlikte iflas kararı verilmediği sürece, sadece istinaf kanun yolunun açık olduğu- İİK. mad. 293/3 uyarınca, iflas kararı verildiği takdirde; İİK’nın 164. maddesi gereğince, hem istinaf hem de temyiz kanun yolunun açık olduğu- Sadece mühlet talebinin reddine karar verilmesine halinde, iflasa karar verilmediğinden bu karara karşı bölge adliye mahkemesince verilen kararın kesin olduğu-