Borçlunun süresinde icra dairesine usulüne göre itiraz etmemesi veya süresinden sonra itirazda bulunması nedeniyle icra takibinin kesinleşmesi üzerine sonra alacaklının «itirazın kaldırılması» istemiyle icra mahkemesine (tetkik merciine) yapacağı başvurunun -hukuki yarar yokluğu nedeniyle- reddedilmesi gerekeceği–
BK. 162/I (şimdi; TBK. mad. 183/1) uyarınca alacağın temliki için borçlunun rızasının gerekli bulunmadığı-
Alacaklının borçluya yazılı başvuru tarihi tespit edilerek BK. 101 (şimdi; TBK. mad. 117) uyarınca temerrüt tarihi belirlenmeden «itirazın kaldırılması» istemi hakkında bir karar verilemeyeceği–
Takip dayanağı alacağın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre tahsil edilebildiği durumlarda, bu alacağın İİK’na göre icra dairelerinde takibe konulmuş olması ve borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi halinde, alacaklının icra mahkemesinden «itirazın kaldırılması»nı isteyemeyeceği–
İcra kefilleri hakkındaki zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu–
BK. 486 (şimdi; TBK. mad. 585) uyarınca adi kefilin kefaletten dolayı sorumlu olabilmesinin ancak kefalet aktinden sonra borçlunun iflas etmesi veya hakkında takip yapılıp da alacaklının hatası olmaksızın takibin semeresiz kalması yahut borçlu aleyhine Türkiye’de takip yapılmasının imkansız hale gelmesiyle mümkün olabileceği- (Not: Doğrudan doğruya kefile başvurulabilmesi şartlarına; 6098 s. TBK.'yla, borçluya konkordato mehli verilmiş olması da eklenmiştir.)
«İtirazın kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlunun, bu talebin reddi halinde alacaklının, diğer tarafın istemi üzerine % 40’dan (şimdi; %20'den )aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği–
Takip talebinde takip konusu yabancı para alacağının takip tarihi itibariyle Türk parasına çevrilerek -fiili ödeme günündeki kur üzerinden tahsil hakkını saklı tutmamış olan- alacaklının yabancı paraya uygulanan faiz oranı üzerinden talepte bulunamayacağı–
Kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcu temin için verilen senetlerin borçlular hakkında, rehin kapsamı dışında kalan alacağın tahsili için, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, genel haciz yoluyla takip yapılabileceği-