Altı aylık «itirazın kaldırılmasını isteme süresi», «itirazın alacaklıya tebliği» ile başlayacağı, alacaklının itirazı -tebliğ dışında- öğrendiği tarihin de bu süreye başlangıç teşkil edebileceği–
Borcun bir kısmına itiraz edilmiş olması yani «itirazın kısmi olması» ve itirazın kısmen kabul edilmiş olması halinde, reddedilen kısım için, alacaklı yararına inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği– Borçlunun itirazında kısmen haklı çıkması halinde «itirazın kısmen kaldırılması ve bu miktar üzerinden borçlu lehine tazminata hükmedilmesi» gerekeceği–
Borçlunun itirazında (ihtiyati haczin uygulanması sırasında), borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip itirazını sadece «ödeme» olgusuna dayandırmış olması halinde, «itirazın kaldırılması» aşamasında, takip dayanağı belgenin İİK. 68/I’de öngörülen belgelerden olup olmaması»nın önem taşımayacağı ve icra mahkemesinin (tetkik merciinin), belgenin niteliği üzerinde durmadan sadece «ödeme» savunmasını araştırması gerekeceği–
BK. 84/I hükmünün (şimdi; TBK. mad. 100/1), icra müdürlüğünce doğrudan doğruya gözetilerek uygulanacağı, bu hükmün uygulanabilmesinin alacaklı tarafından takip talebinde istenilmiş olmasına bağlı olmadığı-
Yabancı para alacağına dayalı takibe itiraz edilmesi halinde takip tarihinde Türk parasına çevrilmiş olan miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği (yabancı para üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilemeyeceği)–
İİK’nun 68. maddesindeki belge niteliğini taşımayan «rücu belgesi»ne dayanılarak, kefil tarafından «asıl borçlu» hakkında genel haciz yolu ile takip yapılamayacağı-
Süresinde itiraz edilmemiş olan «hesap özetleri»nin, 68. maddede yazılı belgelerden sayılacağı–