Tacirler arasında yapılan kira sözleşmesinde "tüm alacaklara aylık %8 oranında temerrüt faizi uygulanacağı"nın öngörülmesi halinde, kararlaştırılan bu şart geçerli olduğundan, TBK. mad. 88 ve 120 uyarınca faiz indirimine gidilemeyeceği-
"Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup da gelir vergisinden muaf olanlar" ile "kazançları götürü usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre, defter tutanlardan iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmalarına dayanan ve kazançları ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede az olan ve VUK. mad. 177/1, 1 ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların "esnaf ve küçük sanatkar"; VUK'a istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların "tacir ve sanayici" sayılmalarının kararlaştırılmış olduğu- Kira alacağının ve işlemiş faiz alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece, davalı-kiracının "tacir" olup olmadığı hususu araştırılıp, davalının tacir olması durumunda faizin hesabında TBK. mad. 88 ve 120'de yer alan sınırlamalarının etkili olmayacağı gözetilerek faiz hesabı yapılması gerektiği-
Davacı kurum, davalı şirketten emanet hesabında bulunan alacağı kira gelirleri hesabına aktararak tahsilat yaptığından, bu bedelin kira alacağından mahsup edilip edilemeyeceğinin üzerinde durulması gerektiği- Davanın sebebini oluşturan taşınmaz, tacir olan davalının ticari faaliyetinde kullanmak üzere kiralanmış olduğundan, sözleşme ile faiz oranı serbestçe kararlaştırılabileceği-
Genel kredi sözleşmesi ticari nitelikte olduğundan TTK. mad. 8 uyarınca alacağın hesaplanmasında, taraflar arasında sözleşme ile belirlenen akdi ve temerrüt faizi oranının uygulanacağı-
Faiz oranı konusunda alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan “bono dışındaki sözleşmelerde” öngörülen ve “bono nedeniyle” alınacak faizi belirleyen “akdi faiz” ile ilgili anlaşmanın tarafları bağlayacağı, 3095 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre de “sözleşme ile yasal faizin aksinin kararlaştırılabileceği”, sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise, takip dayanağı bonoya açıkça atıf yapılmış olması diğer bir deyişle “bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağı”nın, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarının belirtilmek suretiyle açıklanmış olmasının gerekeceği-
Davacının talebi ile bağlı kalınarak davacının talep ettiği miktarın(USD), talep tarihinden itibraren işleyecek USD yabancı para cinsinden kamu bankalarına açılan 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faizi ile birlikte aynen veya fiili ödeme tarihindeki TCMB'nın USD döviz kuruna uyguladığı efektif alış kuru üzerinden hesaplanan TL karşılığına hükmedilmesinin isabetli olduğu-
Kira artış oranının, Türkiye İstatistik Kurumunun en son yayınlanan yıllık ortalama TÜFE artışı oranında olacağı kararlaştırılmış olup, mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak sözleşmedeki artış şartına göre yılık artış oranları gösterilmek suretiyle her ay ödenmesi gereken kira miktarları bulunup bu miktarlar üzerinden yatırılan miktarların denetime açık şekilde açıklanmak suretiyle mahsup edilerek alacağın hesaplanması gerektiği- Bilirkişiden ek rapor alınarak sözleşmedeki artış şartına göre yılık artış oranları gösterilmek suretiyle her ay ödenmesi gereken kira miktarları bulunup bu miktarlar üzerinden yatırılan miktarların denetime açık şekilde açıklanmak suretiyle mahsup edilerek alacağın hesaplanması gerektiği-  Davalı taraf tacir olduğu, davanın sebebini oluşturan taşınmaz da davalının ticari faaliyetinde kullanmak üzere kiralandığından sözleşme ile faiz oranının serbestçe kararlaştırılabileceği, taraflarca serbest irade ile kararlaştırılmış faiz oranı üzerinden faizin hesaplanması gerektiği-
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre araçlara takografların takılmasına ilişkin işlemlerin alıcı-davalı tarafından gerçekleştirilmesi gerektiği, davalı-alacaklı tarafından bu işlemin araçların fatura tarihi 30.11.2012 tarihinden sonra 06.02.2012 tarihinde monte edildiği, TUV tarafından 12.12.2012 tarihinde yapılan ilk muayeneden geçemeyip, 14.12.2012 tarihinde yapılan 2. muayenede araçların trafiğe çıkmalarının uygun olduğunun tespit edildiği, davalının araçların trafiğe tescil işlemlerini 24.12.2012 tarihinde tamamladığı, bu durumda araçların faturasının kesildiği tarihten tescil edildikleri tarihe kadar davacı taraftan kaynaklanan bir sebeple tescil tarihinin ve buna bağlı olarak teslim tarihinin geç gerçekleştiği sonucuna varılamadığından davalının takas defi konusu alacağının kabul edilemeyeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor