Davaya konu icra dosyalarında davalılar tarafından davalı kefil ve dava dışı kiracı şirket aleyhine başlatılan icra takipleri kira sözleşmesine dayalı olarak başlatılmış olduğuna göre kira sözleşmesine dayalı icra takibinde HMK'nun 390. maddesindeki haklılığı yaklaşık ispat hususu yerine getirildiğinden davacı vekilinin belirtilen icra takipleri nedeni ile ihtiyati tedbir talebinin, İİK'nun 72/3 maddesi de nazara alınarak davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu gözetilmek suretiyle borçlu kefil tarafından icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde bu istemin de reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Türk Ticaret Kanununun 8.maddesindeki faiz serbestisinin, emredici nitelikteki Türk Borçlar Kanunu'nun 120.maddesi ile sınırlandığının kabulü gerektiği- Alacak TBK'da düzenlenen kira ilişkisinden kaynaklanmış olup, davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan ve talep edilen faiz miktarı, TBK 120 maddesindeki temerrüt faizinin üst sınırını aştığından tacirler için avans faizinin tacir olmayanlar için yasal faizin yüzde yüz fazlasına göre faiz hesaplaması uygulanarak karar verilmesi gerektiği-
Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari iş sayılacağı (TTK. mad. 19/2)- Temlik alan temlik eden yerine geçecek ve temlik edenin bütün haklarına halef olacağından, alacağın temlikinin, %126 olarak itiraz edilmeksizin kesinleşmiş olan faiz oranının uygulanacak faiz oranının belirlenmesinde sonuca etkili olmayacağı- Takibe dayanak kredinin ticari kredi olması halinde, TTK. mad. 8/1 uyarınca, ticari faizin serbestçe belirleneceği ve bu durumda Tüketici Kanunu ve Borçlar Kanunu uygulanamayacak olup, takip talebinde belirtilip itirazsız kesinleşen %126 faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması gerektiği- Takibe dayanak kredi sözleşmesinin Tüketici Kanunu kapsamında olması halinde; TTK. mad. 8/3 ve 6502 s. K. mad. 8/2 uyarınca bu krediye uygulanacak faiz, ticari faiz değil yasal faiz olacağından, bu durumda takip tarihi itibariyle uygulanması gereken -06.03.2003 tarihli 4822 s. K. mad. 15 ile değişik- 4077 s. K. mad. 10/f uyarınca takibe işleyecek faizin, kredi sözleşme faizinin %30'unu geçemeyeceği, 4077 sayılı K. 6502 s. K. ile yürürlükten kaldırılmış olup (yürürlük: 01.06.2014) yeni Tüketici Kanunu'nunda önceki 4077 s. K.'nun 10/f. maddesine benzer bir düzenleme olmadığı ve bu durumda TBK. mad. 88 ve 120 hükümlerinin tüketici kredisinde de uygulanacağı ve TBK'nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihine kadar 4077 sayılı Kanun'nun 10/f maddesine göre belirlenecek faiz oranının, bu tarihten sonra ise, TBK'nın 120. maddesinde belirlenen faiz oranı üzerinden faiz hesabı yapılması gerektiği- Takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesi fotokopisinde, kredinin tüketici kredisi niteliğinde olduğuna ilişkin bir açıklama yer almayıp mahkemece öncelikle, takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesinin tüketici kredisi niteliğinde olup olmadığının ilgili bankadan kredi sözleşmesi aslı getirtilmek suretiyle belirlenmesi ve kredi sözleşmesinin niteliğine göre gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerektiği-
İpotek senedinde yer alan kefalet kaydının geçerli olduğu- Borca, işlemiş faiz ve faiz oranına da itiraz edilmiş olduğundan, mahkemece konusunda uzman bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılması gerektiği- Ticari nitelikteki genel kredi sözleşmelerinde faiz oranının serbestçe kararlaştırılabileceği (TTK. mad. 8)-
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu mad. 121/2 hükmünde faize faiz yürütülemeyeceği düzenlendiği gibi, 3095 sayılı Kanun'un 3. maddesinde de kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği, bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin saklı olduğunun belirtildiği- 6102 sayılı TTK'nun ticari işlerde oran serbestisini ve bileşik faizi düzenleyen “Ticari İşlerde Faiz” başlıklı 8. maddesinin 2. bendinde, üç aydan aşağı olmamak üzere, faizin ana paraya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartının, yalnız cari hesaplarla her iki taraf bakımından da ticari iş niteliğinde olan ödünç sözleşmelerinde geçerli olduğu, bu fıkranın sözleşenleri tacir olmayanlara uygulanmayacağının düzenlendiği-
Takip talebinde istenen faiz oranının türünün belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceği ve ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa da, faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerektiği, ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamayacağı- TBK'nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihine kadar borçlunun yasal sürede ödeme emrinde talep edilen faiz oranına itiraz etmemesi üzerine kesinleşen oran (yıllık % 48) üzerinden, TBK'nun yürürlük tarihinden sonra ise, işin ticari nitelikte olmadığı da dikkate alınarak, TBK.'nun 120. maddesinde öngörülen sınırlamalar gözetilerek faiz hesaplaması yapılması gerektiği-
Davanın her iki tarafı da tacir olup, davanın sebebini oluşturan taşınmaz da davalının ticari faaliyetinde kullanmak üzere kiralandığından sözleşme ile faiz oranının serbestçe kararlaştırılabileceği-
Tacirler arasında yapılan kira sözleşmesinde faiz oranının serbestçe kararlaştırılabileceği- Ticari işlerde faiz oranını belirleme serbestisinin, TMK. mad. 2, tacirinin müzayaka halinde bulunması veya cezai şarta özgü tenkis imkanı ile sınırlı olduğu-
Tacirler arasında yapılan kira sözleşmesinde faiz oranının serbestçe kararlaştırılabileceği-
Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirleneceğinden (TTK. mad. 8), tacirler arasında yapılan kira sözleşmesindeki faiz oranında TBK. mad. 88 ve 120 uyarınca indirimine gidilemeyeceği-