Ara karar verilmek üzere "gereği düşünüldü" denildiğinde ayağa kalkmaması nedeniyle yaşanan usul tartışmasından sonra salonun mübaşir vasıtasıyla boşaltıldığını, oturmaması için sadece davacı masası tarafında olan sandalyelerin salonun başka tarafına alındığını, mevzuata göre ara karar yazdırılırken tarafların ayağa kalkmasının gerekmediğini, hakimin yargılama faaliyeti esnasında kişisel ve keyfi davrandığını ve avukatların duruşma salonundan çıkarılamayacağından şahsına ve avukatlık mesleğine karşı onur kırıcı davranışta bulunduğu iddiası ile hakim aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddi gerektiği-
Tapu müzekkeresinde yanlışlık yapılması, bazı bağımsız bölüm numaralarının yazılmaması veya ilgisiz parsellerin müzekkereye derç edilmesi kısaca kurulan karara kısmen aykırı müzekkere yazılmasında ve bunu hakiminin kontrol etmeden imzalaması ve bunun uzun süren yargılama aşamasında fark edilmemesinde hakime yüklenecek kasıt veya ağır kusur bulunmadığı, yargılama aşamasında bizzat davacı şirket temsilcisi tarafından mahkemeye dilekçe verilerek bazı bağımsız bölümlerin üzerine konulan tedbirlerin kaldırılmasının istendiği, bazı bağımsız bölümlere dava dışı şahısların adına olması nedeniyle sonradan tedbirin kaldırıldığı görülmekte olup tapu kayıtlarının istenmesini davacı talep etmedi ise hangi taşınmazlara tedbir konulup konulmadığını tarafların kolaylıkla mahkeme dosyasından takip etmelerinde veya bunu mahkemeden talep etmelerinde bir engel bulunmadığı, ilk duruşmadan kararın kesinleştiği son duruşmaya kadar geçen süre içinde bu hatanın fark edilmemesinin kusuru hakime yüklenemeyeceği-
İhtiyati tedbirin kaldırılmasına dair davacı vekilinin beyanını esas alarak tapu kaydı üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair verilen karardan sonra taşınmazın kısıtlanması istenen tarafından satılması olayında "hakimin hukuki sorumluluğu"nu düzenleyen HMK'nun 46 .maddesindeki koşulların hiçbiri gerçekleşmediğinden Hazine aleyhine açılan tazminat istemine ilişkin davanın reddi gerektiği-
HMK. mad. 20 uyarınca, iki haftalık başvuru süresi içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemiş olan davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği-
Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler ile dayanağı olan tüm dosyalar birlikte değerlendirildiğinde davaya bakan hakimin HMK'nun 46/1 fıkranın c bendinde yer alan, “farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verdiğinin” kabulüne olanak görülmediği, aynı maddenin e bendinde yer alan “hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması” unsurunun da somut olayda gerçekleşmediği, söz konusu bendlerdeki unsurların gerçekleştiğinin kabul edilebilmesi için davaya bakan hakimin bir bakıma kasıtlı tutum ve davranışı ile zararın oluşmasına maddi ve manevi tazminatın meydana getirilmesine sebebiyet vermiş olması gerektiği-  Davacı tarafın delillerini açıkça belirterek göstermek istediği tanıkların açık kimlik bilgileri ve adreslerini mahkemeye sunması gerektiği- Hakimin hukuki sorumluluğu ve buna bağlı olarak Devletin hukuki sorumluluğunu öngören HMK'nun 146/1. fıkrasının c ve e bendlerindeki hususların somut olayda gerçekleşmediği, buna bağlı olarak maddi ve manevi tazminatın unsurlarının da somut olguda oluşmadığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Hakim toplanabilecek tüm delilleri toplamış ve tanıkları dinlemiş, davacı-avukatın azlinin haklı olduğu kanaatine vararak bitmiş işler yönünden hesap bilirkişinin raporuna ve bozma ilamındaki kazanılmış haklara göre hüküm kurmuş sonuçta bilirkişi incelemesi yaptırılarak, hüküm oluşturulması, yapılan işlemler ve faaliyetin hakimin yargılama yetkisi içinde kaldığı ve usul ve yasa hükümlerine uygun olduğunda hukuka aykırılık oluşturmadığı, böylelikle ihbar olunan hakimin kanunun açık hükmünü ihlal ettiğine dair iddiaların da kanıtlanamadığı; hakimin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak maddi tazminat istemine ilişkin davanın reddi gerektiği-
Hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı devlet aleyhine tazminat davası açılabilmesi için hakimin farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm vermiş olması gerektiği- Davacılar, "yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle zarar gördüklerini" iddia etmiş iseler de; dava dosyasının asıl ve birleşen dosyalardan oluşması, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesine dayalı olması, davanın açılmasından sonra iki kez Dairemizce bozma kararı verilmesi, iki kez karar düzeltme incelemesi yapılması ve bir kez düzeltilerek onama kararı verilmesi nazara alındığında, beş kez kanun yolu incelemesine gönderildiği ve bu kanun yollarından bir kısmına da davacılar tarafından müracaat edilmiş olduğu değerlendirildiğinde, yargılamanın uzun sürmesinde kusurun mahkeme hakimlerinde olduğunun söylenemeyeceği- Yargılama sırasında görevli olan hakimlerin farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin kanun hükmüne aykırı bir karar veya hüküm vermiş olması söz konusu olmadığından ve yargılamanın uzun sürmesi davanın mahiyeti ile birden fazla kanun yoluna gidilmesinden kaynaklanmış olduğundan, hakimlerin sorumluluğu nedeniyle devletin tazminata mahkum edilmesinin hatalı olduğu-
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne yönelik talep TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklı olup adli yargı ilk derece mahkemeleri görevli olduğundan davalı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne izafeten Maliye Hazinesine yönelik davanın tefrik edilerek esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Bir davaya bakmakla görevli hakimin bu görevini ifa ederken kasıt veya ağır ihmaliyle davanın taraflarından birine zarar vermiş olması halinde zarar görene karşı hakimin hukuki sorumluluğu ve bu sorumluluk sebebiyle devlet aleyhine dava açma şartlarının HMK. mad. 46- 49'da çıkça düzenlenmiş olduğu-
6100 Sayılı H.M.K.47. maddesine göre, Devlet aleyhine açılan tazminat davası, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hakimlerinin fiil ve kararlarından dolayı ise Yargıtay ilgili hukuk dairesinde: Yargıtay Başkan ve üyeleriyle kanunen onlarla aynı konumda olanların fiil ve kararlarından dolayı açılacak ise, Yargıtay H.G.K.'nda açılacağı ve İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla görüleceği-