Sıra cetveline ilişkin şikayetin, kendine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmesi gerektiği- 6352 sayılı Yasa ile getirilen değişikliğinin, takip tarihinden itibaren değil, haciz, satış gibi başlatılan her bir takip işlemi tarihi esas alınarak uygulanacağı- Sıra cetveline ilişkin şikayet olunanın haciz tarihleri itibariyle, değişiklikten önceki İİK hükümlerinin uygulanması gerektiği- Bir talepte bulunan tarafın bununla ilgili masrafları peşin olarak vermesi gerektiği- K. takdiri kesinleşmeden satış yapılmamakla birlikte, kıymet takdiri yapılmadan da satış istenebileceği- Bir yıllık satış isteme süreci içinde taşınmaz başka bir dosyadan satılmış ise; o tarihe kadar satış talebinde bulunmayanın, satış talebinde ya da o satıştan kendi dosyası için yararlanma talebinde bulunmasına gerek kalmaksızın haczinin ayakta olacağı- İİK. mad. 106 uyarınca, bir yıl içinde satış talebinde bulunması ve masrafın yatırması halinde, şikayet olunan alacaklı kendisine Yasa ile yüklenen işlemleri yerine getirdiğinden, haczinin ayakta olduğunun kabulü gerektiği; icra müdürünün satış isteme talebinin reddi kararına karşı süreli şikayet yoluna başvurulmadığı gerekçesiyle haczin düştüğü sonucuna varılmasının isabetsiz olacağı-
Taksitlendirmeye yönelik yapılan şikayette, borçluya ait olan taşınmazın haczedildiği ve taşınmaz üzerinde üçüncü kişi lehine 1. derecede ipotek ile haciz bulunduğu anlaşılmış olup; taşınmaz üzerinde üçüncü kişiler lehine konulan takyidatların da dikkate alınıp, taşınmaz haczinin takip konusu borcu karşılayıp karşılamadığı konusunda (İİK. mad. 111/2) keşif yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 111.maddesindeki şartlara uygun olmayan taksitle ödeme taahhüdünün (teklifinin) alacaklı tarafından kabul edilmesi halinde, alacaklı ile borçlu arasında bir taksit anlaşmasının yapılmış olacağı, fakat alacaklı böyle bir taksitle ödeme teklifini kabul etmez ise borçlunun hacizli mallarının satılmasının gerekeceği-
İcra kefilleri hakkında İİK'nun 39. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı- İcra kefilleri hakkında İİK'nun 39. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı-Alacaklı ile borçlu arasında düzenlenen sözleşmenin, İİK.nun m. 111/3 kapsamında taksit sözleşmesi niteliğinde olup, bu sözleşme gereğinin yerine getirildiğinden söz edilebilmesi için sözleşmede belirtilen taksit dönemi içinde alacaklı yanca ödemenin beyan edilmesi ve tahsil harcının yatırılması gerekeceği-
Borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olması ve borca kafi miktar malın haczedilmiş olması, borçlunun takip konusu borcunu taksitler halinde ödeme talebinin İİK.m.111 koşullarını sağladığı da gözetildiğinde; icra müdürlüğünün, borçlunun taksitle ödeme talebini "borca yeter miktarda menkul haczi bulunmadığı" gerekçesiyle reddetmesine ilişkin şikayetin kabulü gerektiği-
Borcu taksitle ödeme taahhüdünün 09.06.2011 tarihinde yapıldığı, taahhüdün ihlal edilmesine kadar icra takibinin durması gerektiği gözetilerek borcun ilk taksidinin ödenmesinin taahhüt edildiği 28.02.2012 tarihinden önce yapılan haciz işleminin geçersiz olduğu, geçerli bir haciz işlemi bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle istihkak davasının reddine karar verileceği-
Taraflar arasındaki taahhüt sözleşmesinin gereklerinin yerine getirildiği takip dosyası içeriğinden anlaşılmakla, takibe devam edilemeyeceğinden şikayetçi borçlu hakkında haciz işlemi uygulamanın, İİK.nun 111/3. maddesine aykırılık teşkil edeceği-
Borçlu tarafından borcun taksitler halinde ödenmesine ilişkin teklifin alacaklı yanca kabulü halinde taraflar arasında bir taksitlendirme sözleşmesinin varlığının kabulü ile bu sözleşmenin ihlali halinde İİK. 106 veya 150/e' de belirtilen sürelerin işlemeye başlayacağı-
Borçlunun icra müdürlüğüne gelerek takip konusu borcu kabul ile taksitle ödeme taahhüdünde bulunması ve bu taahhüdün altını da icra müdürü huzurunda imzalaması üzerine alacaklı vekilinin ödeme taahhüdünü kabul ve bu konuda borçluya ödeme taahhüdü gönderilmesi talebiyle icra dairesince muhtıranın borçluya gönderildiği anlaşıldığından, İİK. mad. 111 hükmüne uygun ödeme taahhüdünün geçerli olduğu ve ödeme taahhüdünde bulunmak için takibin kesinleşmesi de gerekmediğinden mahkemece borçlunun şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçi banka ile borçlusu arasında taksitlendirme sözleşmesi yapılmış olup, İcra İflas Kanunu ’nda, tarafların anlaşması halinde taksit süresinin 10 yıla kadar çıkacağı ve bu sürede satış isteme süresinin duracağı belirtildiğinden, taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve sürelerin kaldığı yerden devam edeceği de gözetilerek, taksitlendirme süresinin ifa edilip edilmediği, satış isteme süresinin durup durmadığı araştırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-