2. HD. 08.11.2021 T. E: 8840, K: 8220-
2. HD. 08.11.2021 T. E: 6740, K: 8303-
Davalı erkeğin ekonomik durum araştırmasından ve tanık beyanlarından erkeğin ticari taksisinin olduğu anlaşıldığından ve ayrıca dosya arasında bulunan sosyal inceleme raporunda davalı erkek ile yapılan görüşmede erkeğin İstanbul’da bulunan aile şirketinin Antalya şubesinde çalıştığı beyan edildiğinden, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekeceği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevî tazminatın az olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekeceği-
2. HD. 08.11.2021 T. E: 6614, K: 8235-
Davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın fazla olduğu, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekeceği- Tanık beyanları dikkate alındığında kadının talep ettiği ziynetler yönünden davanın ispatlandığı, ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğunun anlaşıldığı, belirtilen miktarlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen davacı-davalı erkeğin evi, eşi ve çocuğuna karşı ilgisiz olduğu, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı, ailesinin yönlendirmesi ile hareket ettiği kusurları karşısında davalı-davacı kadının ev eşyalarının yırtması ve intihar girişiminde bulunması kusurlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkeğin davalı-davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı erkeğin kadına karşı birden fazla fiziksel şiddetinin ve sürekli hakaretlerinin olduğunun anlaşıldığı, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda; erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşıldığından, mahkemece, tarafların, sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan bağımsız nafaka davasında talep edilen yıllık nafaka miktarı 36.000 TL olup, bölge adliye mahkemesince nafakaya yönelik verilen kararın miktar bakımından kesin olduğu, bu nedenle davalı-karşı davacı erkeğin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekeceği- İlk derece mahkemesince kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karşın bölge adliye mahkemesinin gerekçeli kararının hüküm fıkrasında kadının aleyhine olacak şekilde “kadın lehine hükmedilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamına, hükmün kesinleşmesinden sonra aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası”na indirilmesinin çelişkiye neden olduğu, hükmün kendi içinde yaratılan bu çelişkinin tek başına bozma sebebi oluşturduğu- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminatın az olduğu-
Tarafların avukatları eşliğinde kendi hür iradeleri ile imzaladıkları sözleşmenin yardım nafakasının aşar şekilde özel koşullar içerdiği, sözleşmenin imzalandığı tarih ile dava tarihi arasında çok zaman olmaması ve kurda meydana gelecek artışların da olabileceğinin taraflarca öngörülebilir olduğu gözetilerek "sözleşmenin uyarlanması" talebinin kabulünde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun ihtiyaçları, paranın satın alma gücü, uzlaşma tarihinden itibaren değişen kur farkı ve hakkaniyet ilkesinin dikkate alınması doğru ise de, sözleşmenin yapıldığı tarihteki kur miktarının altında bir miktara hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
2. HD. 01.11.2021 T. E: 6197, K: 7911-