6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılan davada, o tarihte yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin "görev" ilişkisi niteliğinde olmadığından, dava tarihine göre davaya ticaret mahkemesinde bakılması gerekmekte olduğu-
5510 sayılı Kanun'un 81/1-(ı) bendindeki düzenlemeye göre; aynı yasanın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerce ödenecek primin işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarı Hazine tarafından karşılanacağından, gerek bu tutarın Hazinece karşılanmaması, gerek işverenin bu tutarı davalı Kuruma ödemiş olması, gerekse de ihale makamınca işveren şirketin hak edişlerinden, sigorta primi işveren hissesinin, %5 puanlık muafiyet indirimi yapılmadan tümüyle kesilmesi durumunda sebepsiz zenginleşen Hazine olacağından, husumetin Hazineye yöneltilmesi gerektiği-
5510 sayılı Kanun'un 81/1-(ı) bendindeki düzenlemeye göre; aynı yasanın 4/1 (a). bendi kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerce ödenecek primin işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarı Hazine tarafından karşılanacağından, gerek bu tutarın Hazinece karşılanmaması, gerek işverenin bu tutarı davalı Kuruma ödemiş olması, gerekse de ihale makamınca işveren şirketin hak edişlerinden, sigorta primi işveren hissesinin, %5 puanlık muafiyet indirimi yapılmadan tümüyle kesilmesi durumunda sebepsiz zenginleşenin Hazine olacağı ve bu durumda husumetin Hazineye yöneltilmesi ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine genel mahkemelerde dava edilmesi gerektiği- Davalı belediye yönünden, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre genel mahkemelerde çözülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerektiği-
01/01/2009-30/04/2009 tarihleri arasında yaşlılık malullük ve ölüm sigortasından % 5 indirim yapılmaması nedeniyle fazladan ödenen 13.600.00 TL 'nin tahsiline-
Sigorta prim teşvikinden geriye dönük olarak yararlanmaya ilişkin başvurunun zımmen reddine ilişkin Kurum işleminin iptaline-
19. Hukuk Dairesi ilamı ile; davalı lehine takdir edilmesi gereken vekalet ücretinin takdir edilmediği, dava konusu alacağın likit bir alacak niteliğinde olduğu, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmek gerekirken icra inkar tazminatının reddine karar verildiği, gerekçesi ile mahkeme ilamının bozulmasından sonra yapılan değerlendirmede, davalı lehine takdir edilmeyen ücreti vekaleti yönünden bozmaya uyulmasına, icra inkar tazminatı yönünden ise; Hukuk Genel Kurulu bozma ilamı doğrultusunda asıl alacak % 40'ı oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davalı Kuruma %5'lik pirimler için ödenen 18.399.24 TL faiziyle birlikte tahsiline-
Alacak davası bozma ilamına uyularak-