Sermaye şirketlerinin iflasını istememe suçun oluşabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği- Sanık müdafiinin ticari defterlerin muhasebecide olduğunu beyan ettiği ve borçlu şirketin ticari defterlerinin muhasebecisinden zabıta aracılığıyla temin edilemediği anlaşılmakla; borçlu şirket hakkındaki kesinleşmiş icra takip dosyalarında bunlarla belirlenecek mevcut borçlarda getirtilerek, şirketin pasifine eklendikten sonra bilançolar ve banka hesapları da esas alınarak mevcut deliller üzerinden karşılaştırılmalı bilirkişi incelemesi yaptırılıp, şirketin hangi tarihte borca batık hale geldiği hususu belirlenip, buna göre de şikayetin süresinde olup olmadığı tespit edilip, şikayet süresinde ise şikayet tarihi itibariyle şirketin iflasının istenmesi şartlarının oluşup oluşmadığı saptanıp, oluşacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayinin gerektiği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, borçlu şirketin 2010 yılında da iflasının istenmesi gerektiği belirtilmiş, şikayetin süresinde olup olmadığının tespiti için iflasın istenmesi gereken tarihin kesin olarak belirlenerek bu sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
İİK'nın 345/a maddesindeki suçun oluşabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, borçlu şirkete ait ticari defterler zabıta marifetiyle temin ettirilerek üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği- Şikayet dilekçesinde İİK 345/a maddesine aykırılık suçundan şikayette bulunulmasına rağmen şikayet konusunda karar verilmemesinin hatalı olduğu-
Yetkili olduğu şirket adına kefil olan sanığın, azami miktarı ve kefalet tarihini kendi el yazısı ile yazmadığı, dolayısıyla kefaletin bu yönden geçersiz olduğu; bu nedenle sanığın ilgili takipte, borçlu sıfatının bulunmadığı, kesinleşmiş bir de takibin de mevcut olmadığı halde şikayette bulunulduğu ve buna göre kovuşturma şartının gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında açılan davanın "düşmesine" karar verilmesinin gerektiği-
Şirketin iflasının istenmesi şartlarının mevcut olmaması halinde, İİK'nun 345/a maddesinde düzenlenen suçun oluşmayacağı- Sermaye şirketinin iflasını istememe suçunun aynı ticari işletme için "bir kez" işlenebileceği, mağdur edilen müşteki sayısının fazlalığının, temel cezanın tayini bakımından dikkate alınsa dahi, aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanmayacağı- İlgili suç bakımından CMK m.253-254 "uzlaştırma" hükümlerinin uygulanmasının zorunlu olduğu-
İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket ticari defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerektiği- İİK 345/a maddesindeki suç bakımında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 75. maddesinin birinci fıkrası uyarınca uzlaştırma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlar önödemeye tabi olup, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 345/a maddesinde öngörülen suçun cezasının üst sınırının üç ay hapis cezası olduğu ve suç tarihi itibariyle uzlaştırma kapsamında bulunmadığı gözetilerek, sanık hakkında önödeme ihtaratında bulunulup sonucuna göre durumun tayini gerektiği-
Şirketin iflasının istenmesi şartlarının mevcut olmaması halinde, İİK'nun 345/a maddesinde düzenlenen suçun oluşmayacağı; öncelikle borçlu şirkete ait ticari defter, kayıt ve banka hesaplarının temin edilip, bunlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılacağı, kesinleşmiş icra takip dosyalarının borçları da pasife dahil edilerek, şirketin iflasının istenmesinin gerekip gerekmediğinin tespit edileceği, şikayetin süresinde olup olmadığının belirleneceği, tasfiye memurlarının da bu suçun faili olabileceği-
Özel bir etkin pişmanlık hükmü olan İİK.'nun 354. maddesinin aynı Kanun'un 345/a maddesinde düzenlenen takibi şikâyete bağlı sermaye şirketinin iflasını istememe suçu yönünden uzlaşma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmediği, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olduğu ve İİK'nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmadığı, mahkemesince CMK'nun 223/8. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca durma kararı verilerek aynı Kanunun 253 ve 254. maddelerinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği-
Şirketin iflasının istenmesi şartlarının mevcut olmaması halinde, İİK'nun 345/a maddesinde düzenlenen suçun oluşmayacağı; şirketin aktif ve pasif durumunu tam olarak belirlemekten uzak, dönen ve duran varlıklarının nerede olduğunu araştırmayan ve borçların neler olduğunu açıkça belirtmeyen bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesinin hatalı olduğu-
Sanık hakkında başka bir alacaktan dolayı şikayetçisi farklı ve aynı suçtan dolayı İcra Ceza mahkemesinin başka bir dosyasından kesinleşmiş hüküm verildiği anlaşıldığından, kararın getirtilerek sanık hakkında TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan yazılı şekilde ticareti usulüne aykırı terk etmek suçundan ve birleşen dosyadaki davanın reddedilemeyeceği-