Muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin davada tapunun iptali ile davalı borçlu adına kayıt ve tescili talep edilmişse de, davacının amacı, alacağına kavuşmak olduğundan, İİK 283/1 uyarınca, kaydın iptaline gerek olmadan haciz ve satış isteyebilme yetkisi verilmesine yönelik hüküm kurulması gerektiği-
Temyizen Yargıtay 4. Hukuk Dairesince incelenecek olan "muvazaa" (BK. 18; şimdi; TBK. mad. 19) iddiasına dayalı olarak açılan tasarrufun iptal davalarına, davacı tarafından "aciz belgesi" ibraz edilmese dahi bakılması (sonuçlandırılması) gerekeceği-
Tasarrufa konu taşınmazın tapuda belirtilen (gösterilen) satış bedeli ile, taşınmazın tasarruf tarihindeki -serbest piyasa rayicine göre- belirlenen gerçek değeri arasında bir misli veya daha fazla fark bulunması halinde "edimler arasında fahiş farkın bulunduğu"nun kabulü gerekeceği– (Dava konusu taşınmazın tapuda gösterilen satış değeri ile keşfen saptanan satış tarihindeki gerçek değeri arasında fahiş (bir misli) fark bulunması halinde, yapılan bu tasarrufun "bağışlama" hükmünde olup İİK.nun 278/III-2 maddesi gereğince mutlak olarak iptâle tabi olacağı)- Davacı banka ile borçlu arasında tasarruf tarihinden önce imzalanan ve en eskisi 1995 yılı ve sonrasına ait kredi sözleşmeleri bulunduğundan, borcun doğumunun tasarruftan önce olduğunun kabulü gerektiği- Üçüncü kişilere satış tarihi ile haciz tarihi arasında İİK.nun 278/2 maddesinde belirtilen 2 yıllık sürenin geçmiş olması halinde bu taşınmaz yönünden anılan maddenin uygulama yeri bulunmadığı ancak mahkemece borçlu davalı ile taşınmazı satın alan davalılar arasında komşuluk ilişkisinin irdelenmesi ve üçüncü kişi konumundaki davalıların borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilebilecek kişilerden olup olmadığı yönünde araştırma yapılması gerektiği-
Dava konusu taşınmazın, davalı-borçlunun borcuna mahsuben diğer davalı-üçüncü kişiye satılmış olması halinde, yapılmış olan tasarrufun "hem İİK. 279/I-2 ve hem de İİK. 280/I uyarınca" iptâline karar verilmesi gerekeceği-
Davalı-borçlu tarafından, diğer davalı üçüncü kişiye satılmış olan 'arsa' niteliğindeki taşınmaz üzerine 'bina' yapılmış olması halinde, mahkemece 'arsa' üzerinde yapılan binanın kıymeti hakkında bilirkişiden rapor alınmadan, 'mutlak olarak' tapuda arsa olarak gözüken taşınmaz üzerinde davacıya -icra dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olarak- cebri icra yetkisi tanınamayacağı-
İptal davasına konu olabilecek tasarrufların İİK’nun 278 vd.nda tahdidi olarak (sayılarak) belirtilmemiş olduğu, bunların tesbitinin hakimin takdirine bırakılmış olduğu-
İİK.nun 278 vd. maddelerinde iptâl edilebilecek bütün tasarrufların sınırlı olarak sayılmamış olduğu, kanunda iptâle tabi bazı tasarruflar içinde genel bir tanımlama yapılarak hangi tasarrufların iptâle tabi olduğu hususunun tayin ve takdirinin hakime bırakılmış olduğu–