HMK 19/2 maddesine göre 'yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildireceğinden, yetki itirazında bulunan davalı birden fazla yeri yetkili gösterdiğinden yetki itirazının dikkate alınmaması gerektiği-
Kesin yetkinin hali söz konusu olmadığı davalarda davalının, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunması gerektiği aksi halde davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği-
Yetki itirazı kabul edilen borçlunun,karar kesinleştiğinde, talep halinde, icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline kara verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
5510 sayılı Yasadan doğan ve kurum aleyhine olan davalarda kesin yetki kuralı bulunmadığından, resen yetkisizlik kararı verilemeyeceği-
İİK. mad. 282 gereğince davalı borçlu ve borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan 3.kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğu- Zorunlu dava arkadaşı olan davalılardan yalnız birinin ileri sürdüğü yetki itirazının hukuksal sonuç doğurmayacağı-
İİK'nun 282.maddesi gereğince davalı borçlu ve borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan 3.kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğu- Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde davanın görevli ve yetkili mahkemede açılmadığını belirtmiş ise de HMK'nun 19/2 maddesine uygun olarak yetkili mahkemeyi açıkça göstermediğinden yetki itirazının dikkate alınmaması gerektiği- Davalı borçlunun yetki itirazı geçerli olmayacağından, davalı 3. kişinin ileri sürdüğü yetki itirazının da iİK. mad. 282 kapsamında hukuki sonuç doğurmayacağı-
Kamu düzenine ilişkin bir yetki kuralı olmadığı ve henüz usulüne uygun yetki itirazı da bulunmadığı durumlarda, mahkemenin kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği-
Yetki itirazının, esasa ilişkin itirazla birlikte yapılması gerektiği- İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesinin inceleneceği- Yetkiye itiraz edilirken, borçlu tarafından, yetkili icra dairesinin “açıkça” belirtilmesinin zorunlu olduğu, aksi halde itirazın usulsüz olduğunun kabul edileceği-
İstihkak davalarının İİK’nun 97/11. maddesi gereğince genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabi oldukları, basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında Yasa'ca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki ilk itirazının HMK'nun 19/2 maddesi gereğince cevap dilekçesiyle ileri sürülmesinin gerekeceği, Aynı Yasa'nın 317/2. maddesi uyarınca cevap süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu ve 19/4. madde hükmüne göre de yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceğinin kabul edildiği, yine HMK'nın 131. maddesi ile, cevap dilekçesinin verilmesinden sonra cevap süresi dolmamış olsa bile ilk itirazların artık ileri sürülemeyeceğinin düzenlendiği, bu kapsamda, Hakim'in doğrudan (re'sen) yetkisizlik kararı veremeyeceği-
İptal davalarının ayni değil şahsi nitelikte davalar olduğundan genel yetki kurallarına göre davalının yerleşim yeri mahkemesinde görüleceği davalılar birden fazla ise dava davalılardan birinin yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği- 3. kişi konumundaki davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan yetki itirazının birlikte yapılması ve HMK. mad. 19/2 uyarınca yetkili mahkemenin gösterilmesi gerektiği-