İstihkak davalarının İİK’nun 97/11. maddesi gereğince genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabi oldukları, basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında Yasa'ca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki ilk itirazının HMK'nun 19/2 maddesi gereğince cevap dilekçesiyle ileri sürülmesinin gerekeceği, Aynı Yasa'nın 317/2. maddesi uyarınca cevap süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu ve 19/4. madde hükmüne göre de yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceğinin kabul edildiği, yine HMK'nın 131. maddesi ile, cevap dilekçesinin verilmesinden sonra cevap süresi dolmamış olsa bile ilk itirazların artık ileri sürülemeyeceğinin düzenlendiği, bu kapsamda, Hakim'in doğrudan (re'sen) yetkisizlik kararı veremeyeceği-
İptal davalarının ayni değil şahsi nitelikte davalar olduğundan genel yetki kurallarına göre davalının yerleşim yeri mahkemesinde görüleceği davalılar birden fazla ise dava davalılardan birinin yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği- 3. kişi konumundaki davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan yetki itirazının birlikte yapılması ve HMK. mad. 19/2 uyarınca yetkili mahkemenin gösterilmesi gerektiği-
Davaya ilişkin kesin yetkinin bulunmaması halinde yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekeceği; yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerektiği; aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı-
Davaya konu olayda, cevap süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunulduğundan, mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemenin yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazında bulunan tarafın cevap dilekçesinde yetkili mahkemeyi birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildireceği-
Cevap dilekçesini verme süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu, davalının iki haftalık yasal süre geçtikten sonra cevap dilekçesiyle yapılan yetki itirazının süresinde yapılmadığından dinlenemeyeceği-
Süresinde "ilk itiraz" olarak mahkemenin yetkisiz olduğu ileri sürülmediğinden ve kesin yetki de bulunmadığından, mahkemenin, HMK'nın 19. maddesi uyarınca yetkili hale geldiği gözetilerek, davaya bakmakla yetkili olduğunun kabulü ile davanın esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı olarak HMK'nın 17. maddesindeki münhasır yetki kuralına "kesin yetki" anlamı verilerek, sonuca ulaşılmasının yerinde olmadığı-
Basit yargılama usulüne tabi olan tasarrufun iptali davasında yetki itirazının, 2 haftalık cevap süresi içinde yapılması gerekeceği-
Yetki itirazında yetkili icra dairesinin yargı teşkilatının neresi olduğunun açıkça gösterilmesi gerektiği-
Davacının tasarrufun iptali davasını dilerse davalı borçlunun yerleşim yeri mahkemesinde, dilerse davalı üçüncü kişinin yerleşim yeri mahkemesinde açabileceği- HMK'nun yürürlük tarihinden önce açılan davalar bakımından, tarafların tacir veya tüzel kişi olmasına bakılmaksızın alacaklı ile borçlu arasında yazılı yetki sözleşmesi varsa sözleşmede yetkili gösterilen yer mahkemesinin de yetkili olacağı (HUMK. mad. 22) ve davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, borçlu davalı tarafından yapılan yetki sözleşmesi diğer davalıyı da bağlayacağı- Yetki itirazında yetkili mahkemenin açıkça, tek ve doğru olarak gösterilmemesi halinde (HUMK. mad. 23; HMK. mad. 19), mahkemenin gerçek yetkili mahkemenin neresi olduğunu araştırmadan yetki itirazının reddi yönünde karar vermesi gerekeceği-