İcra takibine tarafı olmayan bir kişinin UYAP sisteminde dosyaya taraf olarak kaydedilmesi suretiyle bu kişiden borçluya intikal edecek malvarlığı değerlerinin araştırılmasının söz konusu kişi borçlunun murisi de olsa icra takip dosyasına yabancı bir şahıs olduğundan, Anayasadaki temel hak ve özgürlüklere ve bu kapsamda kişisel verilerin korunması kurumuna aykırılık oluşturacağı (Karşı Oy içerir)-
Müteselsil sorumluluk kuralları gereği alacaklının, borçlunun mirasçılarından biri veya tamamı aleyhine icra takibi yapabileceğinin ya da alacağın tahsilini talep edebileceği-
Dava, davalının miras bırakanının haksız eylemi nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali niteliğinde olup, davalı borçlunun davaya dayanak icra takibine konu borçtan mirasçı sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu, o halde yasal düzenlemeler uyarınca ve davalı yanca mirasın reddine ilişkin herhangi bir iddia da ileri sürülmemiş olduğuna göre davalının takibe dayanak borcun tamamından diğer mirasçılarla birlikte mirasçı sıfatıyla müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken, mahkemece, davalının yalnızca miras payı oranında borçtan sorumlu tutulmuş olmasının doğru olmadığı-
Kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi ölü kişinin bir kısım mirasçılarına karşı yapılmış olup muris öldüğünde tereke iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olup mirasçılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan icra takibinin tüm mirasçılara karşı yapılması gerektiği ve icra takibinin mirasçılardan bir kısmına yapılmış olması karşısında, tüm mirasçılar hakkında icra takibi yapılmadığından geçerli bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğundan dolayı itirazın iptali davasının reddi gerektiği- 
Davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacı da dahil bütün mirasçıların miras payları oranında sorumlu oldukları-
Davalının murisinin, davacı idarenin su abonesi olduğunun ve 1995 yılında vefat ettiğinin anlaşıldığı, abonelik iptal edilmedikçe abonelik üzerinden tüketilen su bedelinden davacıya karşı murisin, aynı zamanda miras reddedilmediğine göre Türk Medenî Kanunu'nun 599, 610, 641. maddeleri hükümleri gereğince davalı mirasçı davacıya karşı müteselsilen sorumlu olduğu, hal böyle olunca, mahkemece; mirasçıların kendi iç ilişkilerinde miras payları oranında sorumlu olsalar dahi, 3. kişilere karşı müteselsil sorumlu olduğu, terekenin borcundan müteselsilen sorumlu olan mirasçılardan birine karşı dava açılabileceği gözetilip, işin esasına girilerek oluşacak sonuç dairesinde hüküm tesisi gerekeceği-
Davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacıda dahil bütün mirasçıların miras payları oranında sorumlu oldukları-
8. HD. 26.06.2018 T. E: 2016/5440, K: 14364-
Murisin keşidecisi olduğu senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davada icra takibinin de tüm mirasçılar aleyhine yapıldığı, murisin mirasının paylaşılmadığı ve terekesinin iştirak halinde olduğu ayrıca terekeye temsilci tayin edilmediği anlaşılmakta olup, iştirak halinde mülkiyette mirasçıların tek başlarına dava açma yetkilerinin bulunmadığından, davacılara terekeye mümessil tayin ettirilmesi ya da diğer mirasçıların davaya muvafakatleri sağlanarak buna göre taraf teşkili sağlanıp işin esasının incelenmesi gerektiği-
İşbu menfi tespit davasında murisin bir kısım mirasçıları olan davacılar arasında elbirliği şeklinde sorumluluk olduğundan aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğu; davacıların mirasçılar olarak hep birlikte hareket etmesi ya da miras şirketine mümessil tayin ettirerek dava şartını yerine getirmeleri gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor