Tedbir nafakasının takdirinde boşanma veya ayrılık davasının açılmasının yeterli olup, kusursuz olma şartının aranmayacağı-Çalışmayan, herhangi bir geliri ile malvarlığı bulunmayan, boşanmada davacı kocaya göre kusuru daha ağır olmayan davalı eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Çocuğun babaya teslim tarihinden sonraki dönemi de kapsayacak şekilde çocuk için anne yararına tedbir nafakasına hükmedilemeyeceği-
Davacı-davalı kocanın fiziksel şiddet uygulaması sebebiyle davalı-davacı kadının ayrı yaşamakta haklılığı da ispat edilmiş olduğuna göre, tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak ve davalı- davacı kadın ve yanında bulunan ortak çocuk için, infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca uygun miktarda nafaka takdiri gerekeceği-
Mahkemece Türk Medeni Kanununun 169. maddesi gereğince davacı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla kaldırılmasının doğru olmayacağı-
Her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu davada, davacı kadın yararına maddi-manevi tazminata hükmetmenin doğru olmayacağı- Davacı kadının çalışıp, düzenli bir gelir elde etmesi karşısında tedbir nafakası takdirinin bozmayı gerektireceği-
Kocanın kendi kusurundan kaynaklanan sebeple işten çıkartılmış olmasının, onu nafaka yükümlülüğünden kurtarmayacağı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşen davalı-davacı kadın yararına yoksulluk ve tedbir nafakası takdir edilmesi gerekeceği-
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re’sen) alacağından davacı kadın yararına tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası ile boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında maddi-manevi tazminat miktarının arttırılmasına, davacı kadın ve davacı kadın yanında kalan müşterek çocukları yararına tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Yoksulluk nafakası ve tazminat isteğinden feragat halinde nafaka ve tazminat şartları oluşsa da yeniden istenemeyeceği-
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına ve yanında bulunan müşterek çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-