«Tescil edilmemiş evlenmelerden doğan çocukların tescilleri»ne ilşikin Af Kanunu uyarınca yapılan tescil iptal edilmeden babalık davası açılamayacağından, MK. 303’de yer alan bir aylık sürenin, iptal kararının kesinleşmesinden itibaren işlemeye başlayacağı–
Bir yıllık babalık davası açma süresinin «hak düşürücü süre» oldu-ğu–
Babalık davasının «süre aşımı nedeniyle» reddedilmesi halinde, bu davanın eklentisi niteliğinde olan maddi tazminat isteklerinin de red-dedilmesi gerekeceği–
Babalığa hükmedilmesi halinde hem çocuğun velayet durumunun hem de çocukla veli atanmayan ana baba arasındaki kişisel ilişkinin mahkemece düzenlenmesi gerekeceği–
Evlilik dışında doğan çocuğun anası, babanın hükmen tayini için dava açabileceği gibi, çocuğun da dava açma hakkının olduğu, davanın, çocuk doğmadan evvel veya doğumdan itibaren nihayet bir sene içinde açılabileceği, davanın, ana tarafından açılmış ise bir senelik süre doğum tarihinden, çocuk adına kayyum tarafından açılan davada ise kayyumun atanma tarihinden itibaren başlayacağı, şayet çocuk için kayyum tayin edilmemiş ise çocuk reşit olduğu tarihten itibaren bir yıl içinde babalık davasını kendisinin açabileceği, kanunda gösterilen bu sürelerin hak düşürücü süreler olduğu, niteliği itibariyle kamu düzenini ilgilendirdiğinden hâkim tarafından resen araştırılmasının ve uygulanmasının gerektiği-
Açılan davanın «babalık davası» değil de «kayıt tashihi davası» olması halinde, «süre aşımı» nedeniyle reddedilemeyeceği çünkü bu davanın her zaman açılabileceği–
Kendisine kayyım tayin edilmemiş olan çocuk tarafından, babalık davasının ergin olduğu tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılabileceği–
Ana tarafından çocuğu temsilen açılmış olan babalık davası devam ederken, çocuğa kayyım tayin edilmesi halinde, ananın çocuğu davada temsil edemeyeceği–
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor