“Çocuğa anne/babası tarafından konulan ismin -yabancı kökenli olması nedeniyle- iptali” davası “kayıt düzeltme” davası niteliği taşımadığından, C.Savcıları tarafından açılamayacağı–
“İsim iptali davası”nın “kayıt düzeltme davası” olmadığından, bu nedenle C.Savcısı tarafından açılamayacağı–
«Yaş düzeltme» davalarında hem ilgilinin tam kuruluşlu bir hastaneye gönderilerek kemik grafisine dayanan sağlık raporunun alınması hem de nüfusa kaydına esas olan doğum ilmühaberinin nüfus idaresinden getirtilerek, burada imzaları bulunan tanıkların da dinlenmesi gerekeceği–
“Yaş düzeltme” davasında, çocuğun annesinin ölümünden yedi yıl sonra doğması mümkün olmadığından yaşının düzeltilemeyeceği–
Açılan davanın «babalık davası» değil de «kayıt tashihi davası» olması halinde, «süre aşımı» nedeniyle reddedilemeyeceği çünkü bu davanın her zaman açılabileceği–
Nüfus kayıtlarının yıpranma ve yırtılma nedeniyle ortadan kalktığının ileri sürülerek, yeniden yazılması istemi ile açılan davanın idari yargı yerinde değil adli yargı yerinde görüleceği–