Aksi ispat edilinceye kadar geçerli resmi belge niteliğindeki kaza tespit tutanağını düzenleyen kolluk görevlilerinin beyanlarının alınması ve taraflarca bildirilmesi halinde araçta bulunan yolcunun tanık olarak dinlenmesi ve tüm delillerin adil yargılanma hakkına uygun şekilde toplanmasından sonra talebin teminat kapsamında olup olmadığının belirlenebilmesi için yargılamanın genel yetkili mahkemeler huzurunda gerçekleştirilmesi gerekeceği, İtiraz Hakem Heyeti tarafından tahkim yargılanmasının dosyadan el çekme ile sonlandırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davalıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan araçta meydana gelen hasar bedelinin tazmini talebi-
Hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerektiğinin açık olduğu ve hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükünün de sigortacıya düştüğü-
Olayın Karayolları Trafik Kanunu ve taraflar arasındaki mevcut poliçe teminatı kapsamında meydana gelen trafik kazası mahiyetinde olduğu hususu sübuta ermediğinden davanın tümden reddi gerektiği-
Kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün 1,44 promil alkollü olduğu saptanmış ise de, sürücünün alkollü olması yalnız başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Kazanın salt alkolün etkisiyle oluşması ve başka etmenlerin bulunmaması gerekir. Dosyada yer alan rapor uyarınca davacıya ait araç sürücüsünün tek başına kazaya sebebiyet vermediği, dava dışı sürücünün asli kusurlu davranışı ile olaya katılımının bulunduğu, dolayısıyla kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmediği anlaşıldığından, İtiraz Hakem Heyetince kasko poliçesi nedeniyle davalının hasarın tamamından sorumlu olduğu hususu göz ardı edilerek davacıya ait aracın sürücüsünün alkollü olduğu gerekçesi ile başvurunun reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Sigorta kapsamında kalan rizikonun gerçekleştiğini ispat yükü davacıda olup gerçekleşen rizikonun teminat dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıda olduğu- Olayın davacının beyanında açıkladığı şekilde, plakası tespit edilemeyen başka bir aracın sebebiyet vermesi sonucu gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak, bu hususun irdelendiği, davaya konu kazanın gerçekleşme biçimine dair kusur konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Poliçede daini mürtehin sıfatı bulunan ve menfaati olan dava dışı bankanın muvafakatı olmadığından davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalı sigorta şirketi tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeli talebi- Menfaat değişikliği klozu nedeniyle davalının sorumluluğu kalmadığı yönündeki itirazının kaza tarihinde kazalı aracın malikinin halen davacı olduğu ve araçtaki menfaat değişikliğinin mevzuata uygun şekilde yapılmamasından dolayı davalının sorumluluğunun devam ettiği, hasar bedeli hesabında iskonto uygulanması gerektiğine ilişkin taraflar arasında düzenlenen kasko poliçe sözleşmesinde bir düzenleme bulunmadığı, KDV ödemesinden sorumlu olmadıklarını ilişkin itirazlarının yersiz olduğu-
Rapor içeriğinden kazanın oluşu ile araçtaki hasarın uyumsuz olduğu, aracın kaza fotoğraflarında dirift yapıldığı yanlamasına lastik izi olduğu, doğru ihbar külfetinin kasten yerine getirilmemesi halinde ispat külfetinin davacıya geçtiği, davacının da rizikonun teminat içinde olduğunu ispat edemediği-
Dava, davalı şirket nezdinde sigortalı davacı şirketin HES'inin bulunduğu bölgede meydana gelen olay sebebi ile ortaya çıkan hasarın sigortacı şirket tarafından sigorta teminatı kapsamında karşılanması talebine ilişkin olup, uyuşmazlık, hasara sebebiyet veren olayın poliçedeki muafiyet kapsamına girip girmediği, hasarın gerçek bedelinin tespiti ile tenzil muafiyetinin uygulanıp uygulanmayacağı, zararın muafiyeti aşan kısmının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır...