Davalı tescilli markasının, davacının önceden tescilli tanınmış markası ile yazılış, okunuş, görsel ve fonetik yönlerden orta seviyedeki insanlar bakımından iltibasa meydana verecek derecede benzer olduğu, davalının, sırf davacının markasından istifadeye yönelik olarak bu sözcüğü tercih ettiğinden, mahkemece tescilli taraf markaları benzer kabul edilerek değerlendirme yapılması gerekeceği-
Bir fotoğrafın güzel sanat eseri olarak kabul edilebilmesi için estetik değerinin bulunmasının gerekeceği-
İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşen 16.02.1994 tarih ve 911-335 sayılı kararının gerekçesinde de “…davacının unvanına dayalı olarak kurduğu Kültür Koleji isimli eğitim kurumunun 1978 yılında anarşik eylemler nedeniyle kapanması sırasında, davalının 1980 yılında iyi niyetli olmadan davacının eğitim alanındaki faaliyetine dayalı Kültür Dershanesini kurduğu, öncelik hakkının davacıda bulunduğu” hükmü, iş bu davada kesin hüküm ya da kesin delil oluşturmamakla birlikte davalı faaliyetlerinin aynı zamanda TTK’nun 57/5. maddesi [şimdi; Yeni TTK. mad. 55/(5)]anlamında da haksız rekabet oluşturduğu hususunda davacı lehine güçlü delil oluşturacağı-
Tescil olunabilecek bir marka tüm Türkiye çapında koruma elde edeceğinden, 556 Sayılı KHK’nin 7/son maddesinden yararlanacak başvuru sahibinin aynı KHK’nin 7/1–(b) bendi uyarınca tescil engeli olan bir işarete Türkiye’de kullanımla ayırt edicilik niteliği kazandırmasının zorunlu olduğu-
Mahkemece, HUMK’nun 275 ve devamı maddeleri uyarınca, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren somut uyuşmazlıkta, ambalaj yoluyla haksız rekabet iddiası konusunda uzman bir bilirkişinin görüşünün alınmasına karar verilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği-
TPE nezdinde tescilli ve tanınmışlık düzeyine ulaşmış markalar da; 556 sayılı KHK’nin 14. ve 42.maddeleri uyarınca kullanılmayan mal veya hizmetler bakımından kısmen iptal edilebileceği-
Markanın devri sicile işlenmedikçe üçüncü kişilerin hukukunu etkilemeyeceği- markanın hükümsüzlüğü davasının sicilde hak sahibi gözüken kişiye karşı açılacağı-
Marka sahibinin davranışları nedeniyle markanın kullanıldığı mal veya hizmetler için yaygın ad (jenerik ad) haline geldiğinin anlaşılması halinde, artık bu durumda, markanın iptalinin mümkün olabileceği-
Özel bir zihni çabaya mahal bırakmadan, mal ile sıkı ilişki sebebi ile malın belli bir özelliğine ve çıkartılan derginin ağırlıklı olarak isminde kullandığı ürünlerini tanıtmaya yönelik olduğu, derginin cins ve çeşit amacını göstermeye yönelik esas unsur olarak kullanıldığı veya kullanılacağının anlaşıldığı, dolayısıyla söz konusu markaların 556 sayılı KHK hükümleri çerçevesinde düzenlenen mutlak red sebeplerinin düzenlendiği md7/l-c bendi kapsamında bulundukları ve davalı adına tescillerinin mümkün bulunmadığı-
Marka hakkına tecavüzden bahsedilebilmesi için ürün ambalajında kullanılan kompozisyonun ürünün nihai tüketicileri nezdinde davacı markası ile iltibas tehlikesine neden olacak şekilde düzenlenmiş olması gerektiği-