Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesinin amaçlanması ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, TBK. mad. 56 uyarınca hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılması gerektiği- Aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine; reddedilen her bir dava yönünden de davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti taktir edilmesi gerektiği-
Davalının kullandığı araçla geri manevra yaptığı sırada davacıya çarparak davacının hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olayda, davacı lehine hükmedilen 5.000,00 TL manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu- Maddi tazminat miktarı 1.800,00 TL olduğundan kesin nitelikte olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında, davacı lehine 20.000 TL manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu-
Davalının aracıyla davacıların murisine çarptığı ve ölümüne neden olduğu davada, desteğin anne ve babası olan davacılar lehine takdir olunan 10.000,00 'er TL manevi tazminatın bir miktar az olduğu- Davanın maddi tazminat yönünden kabul edilerek 1000 TL'ye hükmedilmiş olduğu durumda, tarife hükmü gözetilmeksizin davacılar lehine 1.500 TL maktu fazla vekalet ücretine hükmolunamayacağı-
Davalıların işleten/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, tam kusurlu olarak davacının idaresindeki araca çarpmasıyla, ölümlü kazanın meydana geldiği olayda,  her bir davacı için 5.000,00 TL manevi tazminatın düşük olduğu-
Davalıların işleten/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, kaldırımda yürüyen davacıya çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığı belirtilen davada, 5.000,00 TL 'lik manevi tazminatın düşük olduğu-
Kaza sonucu davacıların eşi ve annesi olan murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, 7.500,00 TL 'lik çocuğa verilen tazminatın düşük olduğu-
Davacının otobüsten inerken otobüsün aniden hareket etmesi nedeniyle ağır bir şekilde yaralandığı davada, 15.000,00-TL manevi tazminatın az olduğu-
Davacıların çocuklarının kullanmakta olduğu motorsikleti ile seyir halinde iken davalılardan birinin sevk ve idaresindeki diğer davalı şirkete ait kamyonla çarpışıp neticesinde vefat ettiği olayda, 22.500,00'er TL manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu-
Kazaya karışan aracı uzun süre kira sözleşmesi ile alan kiracının işleten olduğu- Davalı şirketin satış müdürü aracı "rıza ile" 3. kişiye teslim ettiğinden ve rıza hilafına bir durum olmadığından lliyet bağının kesilmediği ve şirketin işletenlik sıfatının devam ettiği- Davacının, dava açarken husumet yönelttiği şahısta kusuru bulunmadığından davalı lehine red vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiği- Olay tarihini kapsayan geçerli bir sigorta poliçesi mevcut olduğundan "işletenin işletenlik sıfatının kalkması" nın sigorta poliçesinin geçerliliğini ortadan kaldırmayacağı; sigorta poliçesi ve poliçe nedeni ile davalı sigortanın sorumluluğunun (K.T.K. 20/d-94. md.-107. ve vs. md. açıklanan bazı durumlar ayrık olmak üzere) devam edeceği-