Davalının "davacının yolcu olduğu motosiklet sürücüsünün ehliyetsiz olduğu, davacının bunu bilerek araca bindiği ve davacıda kask bulunmadığı" iddialarının -mütefarik kusurun bulunup bulunmadığı yönünde- araştırılması ve hükmün gerekçesinde tartışılması gerektiği- Davacının dava dışı üçüncü kişinin aracında taşınması ücretsiz de olsa, "çarpan araç işleteni ve sürücüsü olan davalılar yönünden hatır taşıması olarak kabul edilemeyeceğinden" tazminattan indirim yapılamayacağı- Trafik kazasından kaynaklanan cismani zararın tazmini konulu davada, hükmolunan 5.000,00 TL 'lik manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu-
Davacının davalı idareye bağlı hastanede gördüğü tedavi sırasında hatalı müdahalede bulunulduğundan bahisle açtığı davada, davacı vekilince 13.11.2015 tarihinde davalı idareye 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi olmak üzere toplamda 200.000,00 TL tazminatın ödenmesi istemiyle idari başvuruda bulunulmuş, başvuruya cevap verilmemesi üzerine de 09.03.2016 tarihinde dava açılmış olduğundan süresinde idare mahkemesinde dava açıldığı; işin esasına girilmesi gerektiği-
Davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın kaldırımın yanında minibüs bekleyen yaya davacıya tam kusurlu olarak çarptığının savunulduğu davada, davacı lehine 7.000,00 TL 'lik manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu-
Bozma ilamına uyulduğunda bozma ilamının gereğinin tamamen yerine getirilmesi gerektiği-
Beden gücü kaybına uğrayan davacının tasarım sanatçısı olması ve bu konu ile iştigal eden bir şirketinin varlığı gözönünde tutulduğunda asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceğinin kabulü gerektiği- Tasarımcılık yapan bir kişinin aylık kazancının araştırılarak ve feshedilen sözleşmenin süresi, bedeli ve işin niteliği gereği yerine başkasının çalıştırılmasının da mümkün olmadığı gözetilerek davacının kazanç kaybının tespiti yönünde bilirkişi raporu alınması gerektiği- Aracın yol kenarında beklenen davacıya çarpması nedeniyle davacının ağır şekilde yaralandığının savunulduğu davada, 5.000,00 TL manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu-
Ölümlü trafik kazası nedeniyle ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, her bir davacı için hükmedilen 20.000,00 TL manevi tazminatın bir miktar düşürülmesi gerektiği-
İhtiyari dava arkadaşı olan davacılardan her biri için hesaplanan ve hüküm altına alınan maddi tazminat miktarının "978,22 TL ve 1.578,62 TL" olduğundan kesin nitelikte taşıdığı-
Davacı tarafından, tarafların evlilik birliklerinin devam ettiği dönemde davalının sevk ve idaresindeki araç ile gerçekleşen tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, tedavisi bitmeden davalının davacıyı terk ederek boşanma davası açmasının da davacıyı yıktığı belirtilerek açılan manevi tazminat davasında, 5.000,00 TL manevi tazminatın bir miktar az olduğu-
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporunda, davacının yaralanması nedeniyle iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmek suretiyle, geçici işgöremezlik süresi belirlendiğinden davacının bu 9 aylık süreye ilişkin asgari ücret üzerinden talep edebileceği işgöremezlik tazminatı miktarı konusunda rapor alınarak, davacı -ölmüş olması nedeniyle, davayı takip eden mirasçıları- lehine maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği- Davacılar için her sebebe ilişkin "ayrı ayrı" manevi tazminatın belirlenmesi gerektiği; tek manevi tazminata hükmedilemeyeceği, somut olay ile bağdaşmayan 12.000,00 TL 'lik düşük miktarda manevi tazminatın yükseltilmesi gerektiği-
Manevi tazminat yönündeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesinin amaçlanması ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şeklinin de gözönünde tutulması gerektiği-