TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > - IV. Özel durumlar > - 1. Ölüm ve bedensel zarar > Madde 56 - d. Manevi tazminat
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmayıp bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılması gerektiği-
Desteğin üniversite öğrencisi olduğu bildirildiğine göre, okuduğu ilgili üniversiteden öğrenim bilgilerinin istenilmesi, öğrenci olduğunun tespit edilmesi halinde, mezun olduğunda mesleğine göre elde edebileceği gelirin saptanması için emsal gelir araştırması yapılması, ilgili meslek odaları ve meslek kuruluşlarından mezuniyetinden itibaren ne kadar sürede iş bulabileceği, emsal gelirinin ne kadar olacağı gibi hususların sorulması, bu tespitlerden sonra desteğin belirlenen geliri üzerinden maddi tazminat hesaplaması yaptırılması gerekirken, asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği varsayımına dayanan bilirkişi raporuna göre, eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu- Meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların kızı/kardeşi olan murislerinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla hükmedilecek tazminatın; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, tazminat yükümlüsü olan davalılar için fakirleştirici ve davacılar için zenginleştirici miktarda olmaması, ölenin kazaya karışan araçlardan birinde yolcu olup kazada kusurunun bulunmaması, davacıların ölene olan yakınlıkları nedeniyle duyacakları acının derinliği gözetilerek; (5000,00 TL'den) daha yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Davacıların murisi kazanın oluşumunda %75 oranında asli kusurlu bulunsa da, kusur durumu diğer hususlar göz önüne alınarak bir miktar da olsa hakkaniyete uygun ölçüde manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği- Haksız eylem failinin, haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılacağı ve zarar görenin, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahip olduğu-
Belgeye dayanmayan tedavi giderlerlerinden SGK'nın değil, sigorta şirketinin sorumlu olacağı- Mahkemece sunulan tedavi belgelerinin incelenmesi ve sunulan belgelerdeki giderlerin davadan önce SGK ve davalı trafik sigortacısı tarafından ödenen bedeller olup olmadığının da irdelenmesi ve belgelerdeki tedavi giderlerinin kazayla ilgili olup olmadığının denetlenmesi gerektiği- Mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu malul kalma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının daimi işgöremezlik oranı ve tedavi sürecinin uzunluğu, kazada davacının kusurunun olmayışı gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-