Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında, davacı lehine 20.000 TL manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu-
Davalının aracıyla davacıların murisine çarptığı ve ölümüne neden olduğu davada, desteğin anne ve babası olan davacılar lehine takdir olunan 10.000,00 'er TL manevi tazminatın bir miktar az olduğu- Davanın maddi tazminat yönünden kabul edilerek 1000 TL'ye hükmedilmiş olduğu durumda, tarife hükmü gözetilmeksizin davacılar lehine 1.500 TL maktu fazla vekalet ücretine hükmolunamayacağı-
Davalıların işleten/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, tam kusurlu olarak davacının idaresindeki araca çarpmasıyla, ölümlü kazanın meydana geldiği olayda, her bir davacı için 5.000,00 TL manevi tazminatın düşük olduğu-
Davalıların işleten/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, kaldırımda yürüyen davacıya çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığı belirtilen davada, 5.000,00 TL 'lik manevi tazminatın düşük olduğu-
Kaza sonucu davacıların eşi ve annesi olan murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, 7.500,00 TL 'lik çocuğa verilen tazminatın düşük olduğu-
Davacının otobüsten inerken otobüsün aniden hareket etmesi nedeniyle ağır bir şekilde yaralandığı davada, 15.000,00-TL manevi tazminatın az olduğu-
Davacıların çocuklarının kullanmakta olduğu motorsikleti ile seyir halinde iken davalılardan birinin sevk ve idaresindeki diğer davalı şirkete ait kamyonla çarpışıp neticesinde vefat ettiği olayda, 22.500,00'er TL manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu-
Kazaya karışan aracı uzun süre kira sözleşmesi ile alan kiracının işleten olduğu- Davalı şirketin satış müdürü aracı "rıza ile" 3. kişiye teslim ettiğinden ve rıza hilafına bir durum olmadığından lliyet bağının kesilmediği ve şirketin işletenlik sıfatının devam ettiği- Davacının, dava açarken husumet yönelttiği şahısta kusuru bulunmadığından davalı lehine red vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiği- Olay tarihini kapsayan geçerli bir sigorta poliçesi mevcut olduğundan "işletenin işletenlik sıfatının kalkması" nın sigorta poliçesinin geçerliliğini ortadan kaldırmayacağı; sigorta poliçesi ve poliçe nedeni ile davalı sigortanın sorumluluğunun (K.T.K. 20/d-94. md.-107. ve vs. md. açıklanan bazı durumlar ayrık olmak üzere) devam edeceği-
Davacı anne için oğlunun ölümü ile ilgili olarak ve kızının yaralanması ile ilgili olarak yarı yarı manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği ve toplamda 15.000,00 TL manevi tazminatın az olduğu- Kazaya neden olan "ticari araç" olup taşıma sözleşmesi bulunduğundan ticari temerrüt faizi de talep edilebileceği-
Davacıların kazada oğullarının yaralandığını, buna çok üzüldüklerini belirttikleri davada, davacı baba için 5.000,00 TL ve davacı anne için 5.000,00 TL manevi tazminatın bir miktar az olduğu- Yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmadığı, ıslahla dava dilekçesinde talep edilmeyen manevi tazminatın istenemeyeceği, dava dilekçesinde talep edilen manevi tazminat miktarının da ıslahla artırılamayacağı- Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de pasif çalışma dönemini oluşturduğu, tazminatın hesabında pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağı-