TBK. mad. 56 hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarının adalete uygun olması gerektiği- Manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği- 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartların açıkça gösterildiği ve bunların her olaya göre değişebileceğinden, hakimin bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği- Manevi tazminatın zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesinin amaçlanması ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılması gerektiği, TMK. mad. 4 gereğince kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceğinin öngörüldüğü-
Davacının iyileşme süresi üç hafta olup yaralanması maluliyet niteliğinde bulunmadığından, tarafların kusur durumu, kaza tarihi gibi hususlar dikkate alındığında davacı için hükmedilen 4.000,00 TL' lik manevi tazminatın fazla olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Davalılar, haksız tahrik sonucunda davacıya karşı etkili eylemde bulunmuş ise de, davacının  olay sonucunda yirmibeş gün iş ve güçten kalacak şekilde yaralandığı, bacağında oluşan kırık nedeniyle yoğun acılar yaşadığı, hastanede ve evde uzun süre tedavi gördüğü anlaşılmakta olup, mahkemece davacının gördüğü zarar ile tarafların kusur durumu, sosyal ve ekonomik durumları ve olayın meydana geldiği tarihteki paranın alım gücü değerlendirilmek suretiyle takdir edilen (4.000 TL tutarındaki) manevi tazminat miktarının yerinde olduğu- Somut olay itibariyle olayın davacının haksız tahriki nedeniyle gerçekleştiği dikkate alındığında manevi tazimat miktarının fazla olduğu görüşünün kabul edilmediği-
Kaza sırasında 6 yaşında olan davacı küçüğün kaza nedeniyle saçlı deride yüzeysel yarasının, sol gözünde ekimozun ve ödemin oluştuğu bilinerek, küçüğün iyileşme süresi iki hafta olup yaralanmanın maluliyet niteliğinde bulunmadığından, tarafların kusur durumu, kaza tarihi gibi hususlar dikkate alındığında küçük davacı için hükmedilen 8.000,00 TL 'lik manevi tazminatın fazla olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
Davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davada, hakkındaki hüküm kesinleşmiş olan davalı yönünden, bozma ilamı sonrası, davanın konusunun kalmadığı- Müşterek müteselsil sorumlulukta borçlulardan birinin borcu ödemesi ile diğer borçlunun da borçtan kurtulacağı- Bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada yeni kusur durumuna göre davacı tarafın hak edeceği maddi tazminat tutarı, davalının kullandığı aracın dava dışı zorunlu trafik sigorta şirketince daha önceden yapılan ödemeyle fazlasıyla karşılandığından maddi tazminata ilişkin borcun sona ereceği ve maddi tazminat bakımından davanın konusunun kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesinin isabetli olduğu, bu davalı tarafından davacı tarafa icra kanalıyla fazladan yapılan maddi tazminat ödemesinin (İİK. mad. 40) icranın iadesi hükümlerine göre ileride davacıdan talep edilebilmesi hakkı bakımından, davalının, yeni kusur oranına göre aslında sorumlu olması gereken maddi tazminat miktarı bakımından da bir tespitte bulunulması gerektiği- İlamlı icra emrine itiraz etme hakkı olmayan ve bu nedenle hakkındaki icra takibi kesinleşen borçlunun, takibi durdurabilmek için bu borcu cebri icra tehdidi altında ödemekten başka çaresi olmadığı ve bu durumda, iradi olarak borcun ödenmesinden bahsedilemeyeceği- İlk ilamda %75 kusur oranına göre davalı 15.000 TL manevi tazminata hükmedildiği halde, bozma ilamı sonrası davalının kusur oranının %35’e düştüğünden, yeni kusur durumu, maluliyet derecesi, ekonomik ve sosyal durum, duyulan acı gibi nedenler dikkate alınarak ilk ilamda belirlenen manevi tazminattan daha düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-