«İlâmlı takibin mükerrer olduğu»na dair itirazın icra dairesine değil, icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği–
Prim alacaklısı SSK.nun, ihalenin feshini isteme hakkına sahip olmadığı–
Alacaklı banka munzam teminat olarak aldığı ipoteği daha önce paraya çevirmeden kefil hakkında takipte bulunabileceği–
Borcun muaccel olması ile borçlunun temerrüdünün ayrı şeyler olduğu, borcun ödenmesi için belirli bir günün saptanmamış olduğu durumlarda, temerrüt için alacaklının ihtarına gerek bulunduğu, ilâma bağlı alacakların, hüküm tarihinde muaccel olacağı–
Munzam teminat olarak ipotek almış olan bankanın kredi müşterisi hakkında hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla hem de sözleşmeye dayalı olarak haciz yolu ile takipte bulunabileceği ve borca itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açabileceği–
«Takas def’i»nin, İİK. mad. 33’de öngörülen «itfa» niteliğinde olduğu–
Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba, velayet hakkını birlikte kullanacağından, ananın, küçük adına tek başına velayeten şikâyette bulunamayacağı–
Kiracıya «kira tesbit davası açılacağının» ihtar edilmesinin, alınan tahliye ilâmının infazından vazgeçme ve akdin yenilenmesi anlamında kabul edilemeyeceği–
Çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilâmın infazı için alacaklı babanın, zamanında ve usulüne uygun olarak icraya başvurmasına rağmen, borçlu ananın çocuğu kaçırması halinde, ilâmda «kişisel ilişki kurulması» için öngörülen süre geçse dahi, çocuğun babaya teslimi gerekeceği–