«Takas» iddiasının (itirazının) kabul edilebilmesi için, takası ileri sürülen alacağın, «İİK’nun 68/I’de öngörülen belgelere dayanması» veya «bir ilâmla tesbit edilmiş olması» yahut «kesinleşmiş bir takibe dayanması» gerektiği»–
Konkordato mühleti içinde, «rehinli» ve «ayrıcalıklı alacaklar» dışında, borçlu aleyhine takip yapılamayacağı–
Usulsüz tebligat halinde icra mahkemesine başvurarak tebliğ tarihinin düzeltilmesi konusunda karar alan borçlunun, hakkındaki takibi durdurabilmesi için, bu tarihe göre takibe ilişkin itirazlarını da -takip şekline göre- icra dairesine veya icra mahkemesine bildirmesi gerekeceği -
Müvekkilin ölümü ile avukatının vekaleti sona ererse de, müvekkilinin ölümünden 4 gün sonra, avukatının, ölen müvekkilinin alacağı için haciz işlemi yaptırmasının BK. 397/II (şimdi; TBK. mad. 513/II) hükmüne uygun olacağı–
İlamda yazılı «inkar tazminatı» ile «vekalet ücreti» alacağına ‘takip tarihi’nden değil ‘ilam tarihi’nden itibaren faiz istenebileceği–
‘Hükmedilen tedbir nafakasının «yoksulluk nafakası»na dönüştüğüne ve bu şekilde devam edeceğine’ dair ilamda bir hüküm bulunmaması halinde, boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam edeceği–
Senedin düzenlendiği tarihte, «borçlunun ehliyetsiz olduğu» hususunun süresiz şikâyet yolu ile icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği, bu hususun kamu düzeni ile ilgili bulunduğu–
Hakkında usulüne göre -«takip talepnamesi» ile veya «icra tutanağına beyanda bulunmak sureti» ile- takip açılmamış olan kimseye (borçluya) ödeme emri (bildiri) gönderilemeyeceği–