6100 sayılı HMK.’un 219. maddesinin taraflara kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmeleri zorunluluğunu getirdiği-
Davacı taraf son 6 aylık belge ibraz edemediği dönem için davalı kayıtlarına dayandığına göre HMK'nın 220. madde hükmüne göre işlem yapılması gerekeceği-
Faturaların kargo yolu ile davalıya tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de davalıya gönderilen kargo evrakı içinde faturaların bulunduğunun ispat edilemediği, yargılama sırasında ise davacı defterleri incelenmekle yetinilmiş ve bazı elektronik iletiler hizmetin verildiğine kanıt olarak kabul edilerek davanın kısmen kabulü cihetine gidildiği, davalı defterlerinin ibrazına ilişkin de ara kararı verilmiş ise de verilen bu karar HMK'nın 220/1. maddesinde öngörülen usule uygun verilmediği, davalının defterlerini ibrazı için kesin süre verilmediğinden, mahkemece HMK'nın 220/1. maddesi uyarınca davalıya usulüne uygun süre verildikten sonra dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirme yapılarak hüküm verilmesi gerekeceği-
Davacı tarafından bildirilen işçilerin sendikalılık durumları, hangi sendikaya hangi tarihte üye oldukları, hangi tarih aralıklarında hangi sendikaya üye oldukları veya hangi toplu iş sözleşmesinden faydalandıkları, hangi tarihlerde hangi sendikanın üyeliğinden ayrıldıkları veya hangi toplu iş sözleşmesinden faydalanmayı kestikleri belgeleri de celbedilerek somut şekilde ortaya konması, bu işçilerin başlangıçtan beri fiilen yaptıkları işler tespit edilerek sendikalara üyelikleri öncesi ve sonrası fiilen yaptıkları işleri de içerecek şekilde karşılaştırmalı olarak incelenmesi gerekeceği, bu işçilerin yaşı, eğitimi ve benzeri durumlarına ilişkin belgelerin taraflardan celbedilmesi ve incelemeye dahil edilmesi gerekeceği, bu incelemeler için gereken bilgi ve belgelerin celbi açısından taraflara gerekirse 6100 sayılı Kanun'un 220. maddesinin uygulanarak celbedilmesi gerekeceği, bilahare bu işçilerin sendikaya üyelikleri ile tespit edilen iş değişiklikleri arasında bir ilgi olup olmadığının irdelenmesi gerekeceği-
Öncelikle geçerli bir cari hesap sözleşmesi olup olmadığı üzerinde durularak, cari hesap sözleşmesinin bulunması halinde cari hesap ilişkisi incelenerek davacı alacağının olup olmadığı, varsa alacağın miktarının belirlenmesi ve bu alacağın çek bedelinden fazla olup olmamasına göre, menfi tespit isteminin karara bağlanması; şayet cari hesap ilişkisinin bulunmaması ya da bulunsa bile davacı alacağının cari hesapta kayıtlı olmadığının anlaşılması durumunda, taraflar arasındaki sözleşmede, uyuşmazlıkların çözümünde davalının ticari defter ve kayıtlarının esas alınacağına dair delil sözleşmesi niteliğinde hüküm bulunduğu gözetilerek, davalı vekiline müvekkilinin ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmesi, aksi halde HMK'nın 220 ve HMK'nın 222/5. maddeleri hükümleri uyarınca işlem yapılacağı hususu hatırlatılmak suretiyle kesin süre verilmesi ve ibraz etmesi halinde ise bu defter ve belgeler üzerinde de inceleme yapılarak, davacının iddia ettiği alacağının çek bedelinden fazla olup olmamasına göre menfi tespit isteminin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Davacı tarafça dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmış olup, yapılacak inceleme ve araştırma sonunda davacının alacağını kanıtlayamaması durumunda yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak, HMK’nın 225 vd. maddeleri de dikkate alınarak oluşacak uygun sonuca göre bir hüküm kurulması gerektiği- Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabileceği-
Satıcının, satış sırasında KDV'nin satış bedelinin dışında olduğunu açıkça bildirmemişse satış bedeline dahil olan ve yükümlüsü bulunduğundan maliyeye ödemek zorunda kaldığı KDV'yi taraflar karşılıklı edimlerini yerine getirdikten, yani satış akdi sona erdikten sonra artık alıcıdan rücuen talep edemeyeceği, zira, böyle bir talebin hukuki dayanağının bulunmadığı-
Davalı vekiline tutulması zorunlu ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmek üzere usûlüne uygun kesin süre verilip, sunulmaması halinde ibrazdan kaçınmış sayılacağının dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 80, 83, 86 vd. maddeleri ile HUMK'nın 321. maddesi hükmüne uygun olarak hatırlatılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Eğer taraf, delilini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmeyerek, karşı tarafın ticari defterlerinin yanı sıra başka delillere de dayanmışsa, HMK. mad. 222/5, HMK. mad. 220'nin uygulanacağı-