2525 Sayılı Soyadı Yasası'nın 3. maddesinde yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı belirtildikten sonra bu kanuna göre çıkartılmış bulunan 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamesinin 7.maddesinde de “yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz”, yine aynı Nizamnamenin 5.maddesinde de “yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır” hükümlerine yer verilmiş olup, davacının almak istediği soyadının anılan Yasa ve Tüzüğün sözü edilen hükümlerine aykırı olduğu gözetilmeden, "Dizdar" olan soyadının “Dietz” olarak değiştirilmesine karar verilmiş olması bozmayı gerektireceği-
Ad üzerindeki hakkın şahsa sıkı sıkıya bağlı bir temel kişilik hakkı olduğu, bir kimsenin ölümünden sonra adının değiştirilmesine olanak olmamasına rağmen davacı; baba adının düzeltilmesini istediğine göre çoğun içinde az da vardır kuralı uyarınca düzeltme isteminin tespiti de kapsayacağı dikkate alınarak davacının baba adının tespiti gerekeceği-
Nüfus kayıtlarında iki tane öz adın yazılması mümkün olmasına rağmen iki ismin aralarında virgül bulunmamasının gerekeceği-
Kişinin haklı nedenlere dayanarak adının değiştirilmesini hakimden isteyebileceği, Yargıtay uygulamalarında yasanın buyurucu hükümlerine aykırı olmamak koşuluyla bir kişinin çevresinde tanındığı adını kullanabileceği ve bu adla nüfusa tescilini isteyebileceği-
Nüfus kayıtlarına göre ölü olduğu anlaşılan dedenin soyadının değiştirilmesine ilişkin davanın aktif husumet ehliyeti yönünden reddedilmesinin gerekeceği-
Davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar dosyada toplanan kanıtlar ve özellikle tanık anlatımları, haklı neden sayılarak davanın kabulü ile davacının adının istem gibi düzeltilmesine hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususların soyadını değiştirmesi için haklı sebep olup olmadığının tespiti yönünden tüm kanıtları toplanarak oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerekirken yetersiz araştırma, eksik inceleme ve soyut gerekçelerle davanın reddinin hükmün bu nedenle bozulmasına neden olacağı-
Mahkemece, dava, davacının soyadının değiştirilme istemi aynı konuda ikinci kez dava açamayacağı gerekçesi ile reddedilmiş ise de, bu hususu düzenleyen 5490 s. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin birinci cümlesi Anayasa'ya aykırılığı nedeni ile Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş olduğundan, davacının iddiası ile ilgili kanıtlar toplanıp TMK.’ nun 27. maddesindeki haklı nedenin varlığının kanıtlanıp kanıtlanmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı yanın dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar dosyada toplanan kanıtlar ve özellikle tanık anlatımı, haklı neden sayılarak davanın kabulü ile davacının adının istem gibi değiştirilmesine hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-