İflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararında, tedbirin açıkça “ihtiyati hacizleri de kapsayacağı” belirtilmediğine göre, geçerliliğini sürdüren ihtiyati haciz kararına dayalı olarak haciz uygulanmasında yasaya aykırılığın olmadığı-
89/1-2 haciz ihbarnameleri şikayetçi tüzel kişiyi temsile yetkili olanların o sırada orada bulunup bulunmadıkları belirlenmeden doğrudan sekretere, 89/3 haciz ihbarnamesi ise tebliğ tarihi itibariyle şikayetçi şirketi temsile yetkili olmayan bir kimseye yapılmış olduğundan, yapılan bu tebligatların usulsüz olduğu-
Haciz ihbarnamelerinin şikayetçinin işyeri adresine Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi kapsamında tebliğinde yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Haciz müzekkeresinin doğurduğu sonuçlar bakımından İİK. mad. 89’da düzenlenen haciz ihbarnamesinden farklı olduğu; icra müdürlüğünce gönderilen haciz müzekkeresi üzerine üçüncü kişinin nezdinde haczedilen parayı icra müdürlüğü yerine borçluya göndermesi durumunda, üçüncü kişinin sorumluluğu genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiğinden, icra müdürlüğünce, daha önce haciz konulduğundan dolayı haczedilen paranın doğrudan icra müdürlüğüne gönderilmesinin istenmesinin mümkün olmadığı-
Şikayete konu tebligatların muhatap şirket yetkilisinin orada bulunup bulunmadığı tespit edilmeden çalışanın imzasına tebliğ edildiği anlaşıldığından mahkemece şikayetin kabulü ile 1. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligattan haberdar olunduğu bildirilen tarih olarak düzeltilerek 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Haciz ihbarnameleri gönderilen icra takip dosyalarında, haczedilen paranın kendi dosyalarına gönderilmesinin istenmesi halinde, üçüncü kişi bankanın nezdindeki parayı ilk haciz müzekkeresinin gönderildiği dosyaya göndermesi ve diğer dosyalara paranın gönderildiği icra dosyasını bildirmesi gerekeceği-
Üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamelerine yapılan itiraz üzerine İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca açılan tazminat davasının konusu paraya ilişkin olduğundan, mahkemece davacıya dava değerinin açıklattırılması, harcının alınması ve ondan sonra işin esasının hükme bağlanması gerekeceği-
Dava konusu teminatlar dava dışı şirketin gümrük işleri nedeniyle gümrük vergi ve alacaklarının teminatı olarak alındığından, davacının bu teminatların haczini isteyemeyeceği, kaldı ki; davalı ile dava dışı şirket arasında bir borç ilişkisinin de olmadığı, bu sebeple, İİK' nun 89. ve 106. maddelerinin de uygulanma imkanının bulunmadığı-
Her bir haciz ihbarnamesi birbirinden ayrı değerlendirileceğinden derdestlik durumunun söz konusu olmayacağı-
Şikayetçi üçüncü kişi farklı icra dosyalarına ait haciz ihbarnamelerinin aynı zarf ile her bir müzekkere için ayrı masraf eklenmeksizin gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğü işleminin iptalini istenmişse de haciz müzekkerelerinin ait olduğu icra müdürlüğü ve ilgili takip dosyalarında alacaklı vekilleri aynı olduğundan her bir dosya için ayrı müzekkere yazılarak bunların aynı zarfta gönderilmesinin dava ve usul ekonomisi yönünden bir sakınca arz etmeyeceği-