Dava tarihi itibariyle muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil talebinde bulunmada hukuki yararı olan davacı lehine, yargılama sırasında kesinleşen boşanma davasının sonucuna göre mali haklara hükmedildiği anlaşıldığından, davacının davalı eşinden herhangi bir alacağının bulunmadığı, böylece davacının hukuki yararının ortadan kalktığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Doğrudan mülkiyet hakkını ilgilendiren eldeki elatmanın önlenmesi istemli davada dava hakkının, mutlak olarak mülkiyet hakkı sahibine ait olduğu- Dava tarihi itibariyle davaya konu taşınmaz davacı adına kayıtlı olduğuna ve birleşen davadaki muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil talebine ilişkin hukuki yarar ortadan kalktığına göre, asıl davadaki elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Karar içeriğinden müdahalenin men'ine karar verilen kısmın neresi olduğu, bahse konu tecavüzün nerede başlayıp nerede bittiği, hangi kısımdan hangi davalının ne miktarda sorumlu tutulduğu anlaşılamadığından, hükümde müdahalenin meni'ne karar verilen yere ilişkin olarak açıklık sağlanması, fen bilirkişi raporu harflendirilerek rapora atıf yapılarak hükmün denetime ve infaza açık hale getirilmesi gerekeceği-
Murisin ölüm tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem için tecavüz edilen yerin tarla vasfı ve tecavüzlü alan esas alınarak ürün gelir yöntemine göre hesaplama yaptırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre ecrimisil talebi konusunda bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözardı edilerek arsa vasfı değerlendirmesi ile taşınmazın tamamı için ecrimisile hükmedilmesinin doğru olmadığı-