İflas idaresi işlemine kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığı-"Şikayetçi sıra cetvelinde 592. sırada alacağının kabul edildiğini, diğer şikayetlerinin yanında İİK’nın 219 uncu maddesine göre verilen tasfiye kararı sonrasında yapılan ikinci alacaklılar toplantısının iptalinin de talep edildiği, anılan şikayetle ilgili olarak verilen kararın İİK 363 üncü maddesinde sayılan istinaf yoluna başvurulması mümkün olmayan kararlar arasında bulunmadığı açık olup bu şikayet üzerine verilen icra mahkeme kararına karşı istinaf yoluna başvurulabileceği, istinaf isteminin reddi kararının niteliği itibariyle kesin olduğuna ilişkin kararın isabetsiz olduğu, istinaf isteminin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" şeklindeki karşı oyun kabul görmediği-
İflas sıra cetveline şikayet- Şikayetçi bankanın şikayet konusu yaptığı mal ve hisse senetleri hakkında rehin iddiası bulunduğuna göre, yasal olarak iki seçimlik hakkı bulunduğu- Bunlardan birincisinin, rehinli hisse senedi, gemi ve taşınmazlar hakkında iflas hükümleri dışında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmak suretiyle alacağını tahsil edebilme imkanı; ikincisinin ise bu malların (senet, gemi, taşınmazlar) iflas masasına bırakılmak suretiyle iflas masasınca satıldıktan sonra bedelin öncelikle rehinli alacaklıya ödenmesini talep etme hakkı olduğu- Menkul rehninde rehin konusu menkulün İİK m. 219/4 gereğince tasfiyenin ilanından itibaren bir ay içinde rehinli menkulün iflas dairesine teslim edilmemesi halinde rehin hakkından yararlanmanın mümkün olmadığı- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda şikayetçinin rehin iddiası olan bir kısım mallarla ilgili olarak (hisse senedi) takiplerinin mevcut olduğu anlaşılmakta ise de bu takiplerin detayı dosya içeriğinden anlaşılamadığından, mahkemece, şikayetçi bankanın hisse senetleri, gemi ve taşınmazlarla ilgili iflas hükümlerinden ari rehnin ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipleri varsa bu takibin sonuçları beklendikten sonra her bir rehinli veya ipotekli malla ilgili alacağın rehin açığı belgesine istinaden adi alacak olarak masaya yazılmasını temin etmesi gerektiği- Şikayetçinin kendisi lehine rehinli veya ipotekli olduğunu belirttiği hisse senedi, gemi ve taşınmazlarla ilgili rehnin veya ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmadığı mallar yönünden ise bu hisse senedi, gemi veya taşınmazlar masada mevcutsa bu mallarla ilgili masaya rehinli alacak olarak kaydı gerektiği- Bu durumda İflas idaresi masaya dahil edilen rehinli malları tasfiyenin neticelenmesini beklemeden satarak elde edilen paradan satış ve muhafaza giderleri mahsup edildikten sonra rehin alacaklısına faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği- Şikayetçi alacaklarının rehinli ve ipotekli olduğunu iddia ettiğine göre masaya kabul edilen alacak varsa rehinli veya ipotekli alacak olarak kaydedilmesi gerekirken, rehin ve ipotekten sonra dikkate alınacak şekilde rüçhanlı alacak olarak yazılmasının hatalı olduğu-
Davalı şirket hakkında dava açılmadan önce iflasın açılmasına karar verildiği anlaşıldığından mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
İş mahkemesinde görülmekte olan, işçi alacaklarına yönelik dava sırasında, işverenin iflası halinde dahi, İİK'nun 194. maddesi uyarınca, davaya iş mahkemesinde devam edileceği- İşverenin, işçi alacaklarına ilişkin dava açılmadan önce, iflası halinde ise alacağın iflas masasına kaydedilmemesi durumunda, asliye ticaret mahkemesinde kayıt kabul davası olarak açılması gerektiği-
Bankacılık Kanunu gereği üyelerinin bir kısmı, Fon'un gösterdiği adaylar arasından icra tetkik merciince seçilen müflis bankanın, iflas idaresinin kararının iptali talepli davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu-
İİK'nın 219/4. maddesinde gösterilen süre içinde rehne ilişkin işlemlerin şikayetçi bankalar tarafından yerine getirilip getirilmediği hususu üzerinde durularak, sıralamanın belirtilen ilkeler de gözetilerek yasaya uygun biçimde oluşmasını sağlayacak şekilde bir karar verilmesi ve aralarında bağlantı bulunmadığından, şikayetlerin de ayrı dosyalar üzerinden incelenmesi gerektiği-
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, karşı dava ise, anılan sözleşme kapsamında doğduğu iddia edilen tazminatın tahsili istemi-
Kural olarak iflastan sonra müflis aleyhine masaya giren mal ve haklara ilişkin olarak doğrudan dava açılamayacağı- İflas masasından hak iddia eden alacaklının alacağının masaya kaydını talep etmesinin, bu talebin kabul edilmemesi halinde, İİK. mad. 235/2 hükmünde öngörüldüğü şekilde sıra cetveline itiraz davası açması gerektiği, buna rağmen, iflâstan sonra müflise karşı bir alacak davası açılırsa, bu davaya, iflâs idaresine karşı sıra cetveline itiraz davası (m.235,II) olarak devam edilmesi gerektiği- Sıra cetveline itiraz davasında da, görevli mahkeme İcra ve İflas Kanunu mad. 235/1 uyarınca iflas kararını veren Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir Ticaret Mahkemesi olduğu-
Rücuen tazminat davası açıldıktan sonra şirketin iflası halinde; davaya İcra İflas Kanunu mad. 194 hükmüne göre iş mahkemesinde devam edilmesi gerektiği- Şirketin dava tarihinden önce iflas etmesi halinde İİK. mad. 191 gereğince, iflas açıldıktan sonra müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrayıp, müflisin artık, masa mevcudunu azaltıcı nitelikteki tasarruflarda bulunamayacağı- Bu mallar ve haklar topluluğununun iflas açıldıktan sonra, aynı Kanun mad. 226 gereğince, kanuni mümessil olan iflas idaresi temsil edeceğinden, açılacak davalarda husumetin iflas idaresine yöneltilmesi ve varlığı iddia olunan alacakların, İİK. mad. 219 gereğince, masaya karşı ileri sürülmesi gerekeceği, bu nedenle kural olarak iflastan sonra müflis aleyhine masaya giren mal ve haklara ilişkin olarak doğrudan dava açılamayacağı- İflas masasından hak iddia eden alacaklının alacağının masaya kaydını talep etmesinin, bu talebin İflas idaresince kabul edilmemesi halinde, İİK. mad. 235/2 hükmünde öngörüldüğü şekilde sıra cetveline itiraz davası açması gerektiği, buna rağmen, iflâstan sonra müflise karşı bir alacak davası açılırsa, bu davaya, iflâs idaresine karşı sıra cetveline itiraz davası (m.235,II) olarak devam edilmesi gerektiği- Sıra cetveline itiraz davasında görevli mahkemenin İcra ve İflas Kanunu mad. 235/1 uyarınca iflas kararını veren Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir Ticaret Mahkemesi olduğu-
İş mahkemesinde görülmekte olan, işçi alacaklarına yönelik dava sırasında, işverenin iflası halinde dahi -İİK. mad. 194 uyarınca- davaya iş mahkemesinde devam edileceği; işverenin işçi alacaklarına dair dava açılmadan önce iflası halinde ise, alacağın iflas masasına kaydedilmemesi halinde, Asliye Ticaret Mahkemesinde kayıt kabul davası olarak açılması gerektiği; iflas eden şirketin, bütün hak ve borçları yasa gereği olarak iflas masasına intikal ettiğinden ve müflisin bu hak ve borçları üzerinde tasarruf ehliyeti kalkacağından husumetin iflas masasına yönetilmesi gerektiği-