Tapuda maliklerin hisse nispetlerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin davada; kısa kararda dava konusu taşınmazla ilgili hüküm fıkrasında, davacı ile davalının hisse oranlarının gösterilmeyip (meskut geçilip) bu hususların gerekçeli kararda yazıldığı, ayrıca dava konusu diğer taşınmazla ilgili kısa kararda mükerrer ve çelişik hüküm oluşturarak, kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılmasının doğru olmadığı-
Çekişmesiz yargı işi olan tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi taleplerine sulh hukuk mahkemelerince bakılmasının gerekecek olup, yargılama sonucunda verilen kararların kesin olmayıp, yeniden düzeltme talebinde bulunulabileceği, tapu müdürlüğünün yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı-
Tapu kayıt maliki ile miras bırakanın aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkin davanın çekişmesiz yargı işi olduğu ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Tapu kayıt maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespiti ve taşınmazın mirasçılar adına intikali isteklerinin adli yargının görev alanına girdiği-
Tapu kaydında malik gözüken kişi ile murisinin aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkin talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücretinin maktu olarak belirleneceği, tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulamayacağı-
Tapu kaydında malik gözüken kişi ile murisinin aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkin talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücretinin maktu olarak belirleneceği, tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulamayacağı-
Ara kararı ile taşınmazın sahte kimlikle tapuya devrinden önce davacıya ait olduğunun tespiti hususunda dava açmak üzere yetki verilmiş ise de, aynı mahkemede davacının göstereceği deliller toplanarak yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak sonucuna göre karar verilmesinin mümkün olduğu-
Kıyı-kenar çizgisinin düzeltilmesi isteğine ilişkin davada, 3621 sayılı Yasa'nın 5. ve 9. maddeleri uyarınca kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi görevinin idareye, bu işlemin denetimi ise idari yargıya ait olduğu-