Davacı H.K.'nın genel kredi sözleşmesinde asıl borçlu olduğunun, diğer davacı S.K.'nın da aynı genel kredi sözleşmesinde kefil olduğunun, H.K.'nın taşınmazını ipotek verdiği banka tarafından ayrıca davaya konu icra takibine esas olan kambiyo senedinin de alındığının anlaşıldığı, İ.İ.K.'nun 45/3. maddesine göre alacağın kambiyo senedine dayanması halinde, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile borçlu hakkında ayrıca takip yapılabileceğinden diğer davacı S.K.'nın da sözleşmede kefil olması nedeniyle kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından ve ipoteği aşan miktar yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere sorumlu olacağı kabul edilerek açıklanan ilkeler uyarınca alacak hesabı yönünden inceleme ve değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüld ...