Mükerrerlik iddiasının kamu düzeni ile ilgili olmaması nedeniyle, ancak borçlu tarafından ileri sürülmesi halinde incelenebileceği; mahkemece doğrudan doğruya inceleme yapılarak “takibin mükerrer olduğu” gerekçesiyle “takibin iptaline karar verilemeyeceği-
Takibin mükerrer olduğu hususu takip şekli itibarı ile İİK'nun 62. maddesi uyarınca yasal 7 günlük sürede borçlu tarafça icra dairesine yapılması gereken "borca itiraz" niteliğinde olup, mahkemece bu hususun re'sen gözetilmesinin mümkün olmadığı-
Şikayete konu icra takiplere konu alacağın farklı alacaklar olması, eldeki takipteki faiz alacağının daha önce takip ve tahsil edilmemiş olması nedeniyle mükerrer bir takipten bahsedilemeyeceği-
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçerek tercih hakkını bu takip türünden yana kullanana alacaklının aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı ve bu durumda İİK. mad. 45/1 uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebileceği; bu konudaki şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
İcra takibinin mükerrer olduğu iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, ilk takipten açıkça feragat edilmediği sürece yeni bir takip yapılamayacağı- İtirazın kabulü halinde takibin "durması" yerine "iptaline" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Borçlunun sözleşme ve ipoteğe dayalı olarak borcunun bulunup bulunmadığı, miktarı gibi hususlar yargılamayı gerektirdiğinden, alacağın, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla tahsilinin mümkün olmadığı- İcra İflas Kanunu'na göre inceleme yapmakla sınırlı yetkili İcra Mahkemesi'nce takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İcra takibinin dayanağı olan belgenin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmediğine ilişkin şikayetin ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılması gerekeceği-
Ziraat Odalarının -Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanunu’nun 20. maddesine öngörülen alacakları ile ilgili- kararlarının «ilâm niteliğinde» olduğu –
Borç ipotekle temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı- Bu durumda İİK'nun 45/1.maddesi hükmü uyarınca rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebileceği- Bu hususun kamu düzeni ile ilgili ve süresiz şikayete tabi olduğu-
Teminat yükünün paylaştırılması suretiyle paylı ipotek için yapılan takiplere ilişkin takip talebinde tüm ipotekli taşınmazların gösterilmemesinin takibin iptali sonucunu doğurmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.