Dava konusu taşınmazın davaya konu hisse devrinin 18.07.2018 tarihinde yapıldığı, talimat ile alınan teknik bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın devir tarihi itibariyle bedelinin 800.000,00 TL olduğu, bunun hisseye tekabül eden miktarının dosyadaki tarafların murisine ait veraset ilamındaki paya göre 1/3'nün 266.666 TL civarında olduğu, dava konusu taşınmazın tarafların arasındaki satıma konu bedelinin ise 90.000,00 TL bedel ile yapıldığı, buna göre dava konusu tasarrufun davalı borçlunun davacı kuruma borcunun doğduğu tarihten sonra ve davalı borçlu tarafından kız kardeşi olan diğer davalıya yapıldığı, bedelinin tasarruftan önce diğer davalı tarafından ödendiği beyan edilmiş ise hayatın olağan akışına uygun olmayan ve ispat edilmiş sayılmayan bu savunmaya itibar edilmemiş, her ne kadar mali müşavir bilirkişi davacı kurum alacağının tasarruf tarihinden sonra kesinleştiğini belirtmiş ise de, celbedilen kurum kayıtlarından alacağın bir kısmının doğduğu tarihin 2016 yılına dayandığı görülmekle bilirkişinin bu tespiti dosya kayıtlarına nazaran bu şekliyle kabul edilmiş, bu haliyle yapılan tasarrufun iptale konu tasarruflardan olduğu, gerek taraflar arasındaki hukuki ilişki, gerek satıma konu bedel gözetilerek ivazlı bir tasarruf olarak görülemeyeceği kabul edilerek davacının davasının kabulü ile davaya konu İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 1080 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine kurulu yapının 6. kat 59 bağımsız bölüm nolu taşınmazdaki davalı borçlunun diğer davalıya 18.07.2018 tarihli mülkiyet hissesine ilişkin tasarrufun iptali ile davacıya tasarrufa konu mülkiyet hissesi bakımından cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesinin yerinde olduğu-

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırl ...