Miras bırakanın iki taşınmazını torununa satış suretiyle yaptığı temlik işleminin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının davacı tarafça ispatlanıp ispatlanamadığı- Davacı tarafça yapılan işlemin gerçek bir satış olmadığı, davaya konu taşınmazların mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla bedelsiz olarak davalıya verildiği iddia edildiği, davalı taraf ise satış sırasında bir paranın verilmediğini kabul etmekle birlikte, murisin davacıdan mal kaçırmak amacı ile değil denkleştirme amacı ile dava konu taşınmazları devrettiğini savunulduğu- Miras bırakanın sağlığında hak dengesini gözeten paylaştırma savunmasının ancak mirasçılar arasında söz konusu olabileceği ve davalının da mirasçı olmadığı dikkate alındığında bu savunmaya değer verilemeyeceği- Miras bırakanın ekonomik durumunun yerinde olduğu, dava konusu taşınmazların satış tarihinde tapuda gösterilen bedelleri ile gerçek bedelleri arasında fahiş fark bulunduğu, murisin dava konusu taşınmazları satmasını gerektirir makul ve haklı bir nedenin varlığı ortaya konulamadığı gibi davalı tarafça da tapudaki devir işlemi sırasında murise herhangi bir bedel ödenmediğinin kabul edildiği, murisin sağlığında tüm mirasçılarını kapsar şekilde yapılan bir taksim işleminin olmadığı, miras bırakan tarafından yapılan temlikin ikinci eşi ve diğer mirasçılarından mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı-

I. DAVA 1. Davacı İ. vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin murisi İ. ’ın 16.09.2017 tarihinde vefat ettiğini, vefatı sonrasında Kocaali Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.10.2017 tarihli ve 2017/154 Esas, 2017/155 Karar sayılı veraset ilâmı doğrultu ...