Zilyetliğin devri suretiyle yapılan temlikler bakımından 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gözetilerek 109 ada 28, 106 ada 30 ve 32 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizliğin bulunmadığı; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü olduğu; muvazaada miras bırakanın gerçekten sözleşme yapmayı ve tapulu taşınmazını devretmek istediği; ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devredeceği; yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, murisi Saruhan'ın, Yeni Mahalledeki evini davalıya satış sureti ile temlik ettiğini, satış karşılığı para ödenmediğini, gerçek satış olmayıp, muvazaa ...