Davalı şirketin tanıtım amaçlı düzenlediği toplantı sırasında daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak amacıyla gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine sözleşme imzalamış olduğu anlaşıldığından, bu sözleşmenin "kapıdan satış" şeklinde yapıldığının kabulü gerektiği-  Davacı istediği takdirde, sözleşme ile belirlenen süre içerisinde devre tatile konu yere giderek bu hizmetten faydalanabileceğinden ve davalı şirketin de sözleşme kapsamında kendisine düşen edimi yerine getirmediğine dair bir iddia ya da delil bulunmadığına göre ortada karşılıklı olarak ifa edilmiş bir sözleşmenin bulunduğu- Davacının tatil hakkını kullanmamış olduğu açık ise de, davacının sözleşmenin imzalandığı tarihten yaklaşık 3 yıl sonra dava açarak cayma hakkını kullandığını belirtmesinin bir hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- Davalı şirket bu süre içerisinde hizmeti ifaya hazır olduğu halde, davacı tüketici bu hakkını kullanmama yolunu seçmiş olduğundan, davacı tarafından sözleşmenin benimsendiği ve cayma hakkını süresinde kullanmadığının kabulü gerektiği- "Davacının devre tatile konu yere gitmediği, kapıdan satış niteliğindeki bu tür sözleşmelerde cayma hakkının davalı tarafından hizmetin ifa edilmesiyle başlayacağı, cayma hakkının süresinde kullanıldığı" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-

Taraflar arasındaki “devre tatil sözleşmesinin feshi ve ödemelerin iadesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20/12/2012 gün ve 2012/203 E., 2012/954 K. sayılı karar davacı (tüke ...