Alacak davası-
Taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin konusu "sözleşmede belirtilen ve mesken olarak kullanıma tahsisli olan bağımsız bölümlerin devremülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlenmesi" olduğundan sözleşme resmi şekil şartına tabi olup taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade etmesi gerektiği-
Fatura alacağının bakiye kısmının tahsiline yönelik başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali talebine-
Ölünceye kadar bakma sözleşmesine aykırılık hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, davalının, davacıya karşı bakım borcunu yerine getirmediğinden söz edilemeyeceği-
Kapıdan satış görevlisi ve alt bayii olarak çalışan sanığın, şirket tarafından satılmak üzere kendine teslim edilen eşyaları mal edindikten sonra satış yapmış gibi göstererek suça konu bonoları sahte düzenleyip anılan şirkete verme eyleminin, "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak" suçunu oluşturacağı- Suça konu bonolarda Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre bulunması zorunlu unsurlardan olan keşide yerinin ve alacaklı isminin yazılmamış olması karşısında, sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı-
Taraflar arasında yapılmış olan "devre tatil sözleşmesi" nin «kapıda satış» niteliğinde olduğu, sözleşmenin yapıldığı tarihten fesih tarihine kadar geçen uzun zaman içinde davacının borcun büyük kısmını ödemiş olması halinde kendisine " cayma belgesi" verilmediğini ileri sürerek fesih talebinde bulunmasının «iyiniyet kuralları"(MK 2) ile bağdaşmayacağı–
Davacının, davalı ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 5.000 TL nakit ödeme yaptığını, ancak devre tatil sözleşmesine konu tesisten hiç faydalanmadığını belirterek devre tatil sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle ödenen 5.000 TL nin tahsilini talep ettiği davada, davacının, sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığından cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup davacının cayma hakkını kullanmasının mümkün olduğu-
Tüketici mahkemesi sıfatıyla, taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sırasında, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 750,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 1.500,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.