Davalı tüketici yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Sözleşmenin feshi ile dava tarihinden sözleşme sonuna kadar bakiye süreye karşılık gelen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre ulaştığı değer hesaplanırken, tüfe/üfe artışlarının Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden, mevduat faiz oranlarının da Türkiye Merkez Bankası verilerinden yararlanılarak belirlenmesi gerektiğinden, tüfe ve üfe artış oranlarının, asgari ücretin yanında memur maaş artış oranlarının ve dolar yanında diğer döviz kurlarındaki artış oranlarının da hesaba katılması gerektiği- Davacının sözleşme bedelini peşin ödemediği bakiye bedele ilişkin taksitlendirme yapıldığı anlaşılmış olup, denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapılırken sözleşme bedelleri peşin ödenmiş gibi hesaplama yapılmış olduğundan her bir taksidin ödendiği tarihler dikkate alınarak alım gücü değerinin ne olabileceği konusunda inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği- Davalı, 120'den fazla seri dava açıldığını bildirdiğine göre, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilirken Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin " Seri davalarda ücret " başlıklı 22. Maddesine uyularak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı her iki davada da 2002 ve 2003 yıllarına ait tatil hakkının davalı tarafından RCI ya devredilmesini talep ve dava etmiş olup; dava dosyasında davacının bu talebi reddedilip hüküm de kesinleştiğine göre, o davadaki bu taleplerin reddine dair hükmün kesin hüküm oluşturacağı-
Sözleşme gereği devremülk hakkının tapuya tescili olmadığı takdirde sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemi-
Davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemi-
Kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespiti istemi-
Taraflar arasında yapılmış olan "devre tatil sözleşmesi" nin «kapıda satış» niteliğinde olduğu, sözleşmenin yapıldığı tarihten fesih tarihine kadar geçen uzun zaman içinde davacının borcun büyük kısmını ödemiş olması halinde kendisine " cayma belgesi" verilmediğini ileri sürerek fesih talebinde bulunmasının «iyiniyet kuralları"(MK 2) ile bağdaşmayacağı–
Davacının, davalı ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 5.000 TL nakit ödeme yaptığını, ancak devre tatil sözleşmesine konu tesisten hiç faydalanmadığını belirterek devre tatil sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle ödenen 5.000 TL nin tahsilini talep ettiği davada, davacının, sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığından cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup davacının cayma hakkını kullanmasının mümkün olduğu-
Aynı ilamdan kaynaklanan alacaklar için, aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceği- Tüketici Mahkemesi'nin kararı ile "...davacının ... tarihleri arasında her yılın 42. haftasında kullanılmak üzere devre tatilinden yararlanma hakkının olduğunun tespitine..." hükmedilmiş olup yapılan takipte bu ilama dayanılarak 2012 yılı 42. haftasında alacaklının bu haktan yararlandırılması ve karşı yanların bu hakkın kullanılmasına yönelik müdahalelerinin önlenmesi talep edilmişse de, icra müdürlüğünce ilama bağlanan bu kullanma hakkı için 2011 yılı 42. haftası için yapılan ilk takip dosyasında icra emri düzenlenerek takibe devam olanağı bulunmakta olduğundan, ayrı bir takip yapılması usulsüz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.