Tasarrufun iptali davalarının amacının, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğu- Borçlu hakkında aciz vesikası alınmamakla birlikte, borçlu kayıp ve adresi saptanamıyorsa, saptanan ve bilinen adreslerinde de icraca, borçlunun haczi kabil malının bulunmadığı tespit edilmiş ise, bu durumu tespit eden haciz tutanağı geçici aciz vesikası niteliğinde olduğu- Aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulabileceği- Davalı borçlu aleyhine yapılan icra takibinde ödeme emrinin de tebliğ edildiği adresinde yapılan hacizde; adreste borçlunun eşinin hazır bulunduğu ve "eşinin işte olduğunu" beyan ettiği, bu arada evde yapılan tespitte haczi kabil mala rastlanmadığı, borçlunun eşine dosyayla ilgili not bırakıldığı ve borçlunun telefon ile aranıp bilgilendirildiği belirtilmiş olup, haciz sırasında tutulan tutanak İİK. mad. 105 uyarınca geçici aciz vesikası niteliğinde olduğundan tasarrufun iptali davası yönünden dava şartının gerçekleştiği- 

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Da ...