Davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takibe geçmek yerine ipotek tesis ettiği taşınmazı satın aldığı, satışın asıl kaynağının "geri satım vaadi" olarak isimlendirilen taahhüdün yerine getirilmemesi olduğu ve taşınmaz satışı iptal edilse dahi ipoteğin devam edecek olduğu gözetildiğinde, diğer alacaklılara gidecek bedel kalmasının mümkün olmayacağı- Bankanın borçlunun muvafakati ile alacağına karşılık taşınmazı devir alınmasında mal kaçırma olgusu ortaya konulmadığı ve ipotek dikkate alındığında, taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında önemli bir oransızlık da bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 07.12.2021 Çarşamba günü davacı vekili Av. ... ile davalı ...Pet. ...