Konkordatonun, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için başvurabileceği kendine özgü bir cebri icra kurumu olduğu, konkordatonun amacının, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen, mali durumu bozulmuş olan ve borçlarını ödeyip faaliyetlerini devam ettirmek isteyen dürüst borçluyu koruyarak mali durumunun iyileşmesini sağlamak ve alacaklıların, borçlunun muhtemel bir iflasına nazaran, daha fazla ölçüde alacaklarına kavuşma olanağı yarattığı- Borca batıklığın ise, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumu olduğu, şirketin borca batık durumda olup olmadığının TTK’nın 376. maddesi uyarınca rayiç değerlere göre tespit edildiği- Mahallinde keşif yapılarak, uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilebilen niteliklerine göre kayıtlardaki malvarlığının (örn; araçlar, model ve yaş gibi diğer özelliklerine göre) rayiç tespitinin yapılmasının mümkün olduğu- Rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmesi gerektiği- Dava teorisindeki genel ilkeden farklı olarak konkordato bir dava olmadığından borca batıklığın sadece talep tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmelerin de dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği-
İlk Derece Mahkemesince, talep edenin konkordato projesinin tasdiki istemli davada davacının konkordato projesinin yasanın aradığı çoğunlukla kabul edildiği, 8.085.185,18 TL öz kaynağın korunduğu, dolayısıyla batık olmadığı, teklifin kaynaklarla oran ...
İlgili bağlantılar