Şikayetçinin tasarrufun iptali davasında taraf konumunda olmadığı ve anılan davada, adı geçen üçüncü kişi hakkında verilmiş herhangi bir karar bulunmadığı sabit olup, tasarrufun iptaline ilişkin alınan ilamın tarafı olmayan üçüncü kişi yönünden sonuç doğurmayacağı, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşen ve İİK. mad 281/2 uyarınca verilmiş bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığı gibi, bu doğrultuda şikayetçinin iktisabından önce konulmuş bir ihtiyati haciz veya haciz de bulunmadığından, şikayetçi, taşınmazı, tasarrufun iptali kararına istinaden konulan hacizle yükümlü olarak devralmadığına göre, şikayetçiye karşı hüküm ifade etmeyen tasarrufun iptali kararına istinaden kayden maliki olduğu taşınmaza adı geçenin iktisap tarihinden sonra haciz işlemi uygulanmasının mümkün olmadığı- Taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlunun adına kayıtlı olması zorunlu olduğundan, şikayetçi icra takibinde borçlu sıfatı bulunmadığına ve haciz tarihinde taşınmazların maliki olup tasarrufun iptali işleminde de taraf sıfatı olmadığından şikayetçi üçüncü kişiye ait taşınmazlar üzerine haciz konulması usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkeme kararının onanmasını mutazammın 28/04/2015 tarih, 2015/469 Esas - 2015/11465 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava do ...
İlgili bağlantılar