Dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu ifrazen oluşan bir kısım parsellerin 359.000 m2 yüzölçümlü mera vasıflı 19.04.1955 tarihli ve 28 no'lu parselden geldiği, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile Belediye adına mera vasfı ile tescil edildiği ve sonradan yapılan imar uygulamaları ile dava konusu taşınmazın belediye adına tescil edildiği ve üzerinde bina bulunmamasına rağmen dava konu taşınmazın bulunduğu yörede yapılaşmalar olduğu anlaşılmakta çekişme konusu taşınmazın tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte incelenerek yerinde şehir plancısı, ziraatçı bilirkişi ve harita mühendisi bulundurmak koşuluyla yeniden keşif yapılmalı, imar planı uygulama haritaları Belediyeden sağlanmalı ve bu haritaların kapsamına göre mera olan taşınmazların 01.01.2003 tarihinden önce yerleşim yeri olarak işgal edilen yerlerden olup olmadığı resmi deliller toplanarak ve bu tarihlere yakın tarihlerde çekilen hava fotoğraflarından da yararlanarak saptanmalı, öte yandan, meranın artık mera olarak kullanılmasının teknik açıdan mümkün bulunup bulunmadığı parsel bazında değil, imar planları ve ada bazında ziraatçı bilirkişiye incelettirilmeli, 6100 sayılı HMK'nın 290. maddesi hükmü gereğince keşfi izlemeye olanak sağlayacak ve bilirkişi raporlarını denetlemeye yardımcı olacak sayıda fotoğraf çektirilerek dosyaya konulmalı, böylelikle ortaya çıkacak sonuca uygun bir hüküm kurulmasının gerekeceği-

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından is ...