Türk Medeni Kanunu'nun 718. maddesi gereğince; arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsayacağı, bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da gireceği, gerek Türk Medeni Kanunu'nun 718. maddesi gerekse 756/2. maddesinde sözü edilen kaynaklar, yeraltı sularından farklı olduğu, kaynak, kökeni yeraltı suyu olan tabi ve sürekli olarak yeryüzüne çıkan özel mülkiyete girecek nitelikte özel bir su olup, suni bir şekilde veya ara sıra yeryüzüne çıkan su kaynak niteliğini kazanmayacağı, ayrıca, kaynaktan çıkan suyun yararı kamuya ait bir akarsu oluşturacak kadar bol çıkması halinde kaynak artık özel mülkiyete konu olamayacağı, yine, yeraltı suyundan sondaj gibi suni yollarla çıkartılan sulardan yararlanma usulü de 167 sayılı Yeraltı Suları Kanununa tabi olduğu-Türk Medeni Kanunu'nun 756/2 ve 837. maddesinde belirtilen kaynak irtifakına konu olabilecek su özel su olup genel su niteliğindeki yeraltı suyunun bu düzenlemelerin dışında olduğu, nitekim genel sular taşınmaz mülkiyetinin kapsamı içinde kabul edilemeyeceği-
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 23.11.2010 gününde verilen dilekçe ile suya müdahalenin önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 23.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca ince ...
İlgili bağlantılar