Tapuda devir sırasında belirtilen bedelden fazla bir bedelle taşınmazların satıldığı taraflar arasındaki sözleşmelerden açıkça anlaşıldığından, bakiye satış bedellerinin ödendiğini ispat yükümlülüğü davalıda olduğu ve öncelikle davacının dava dilekçesinde müzayaka halinde düzenleyerek verdiğini beyan ettiği ve eski tarihli bu konuya ilişkin hiçbir borcunun kalmadığına dair belge aslının taraflarca dosyaya ibrazının sağlanması, ayrıca sözleşmede davacı tarafından davalıya ödeme taahhüdünde bulunduğu, davalı tarafından da davacıya ödemeye mukabil bir senet verildiği de belirtilmiş olduğundan, bu senedin tarafların elinde bulunup bulunmadığı, akıbetinin ne olduğu hususları ile ayrıca davacının duruşma sırasında aldığını beyan ettiği paralar da nazara alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- "Sözleşmeden doğduğu iddia edilen bir borca yönelik 6 yıl sonra borcun ödenmediği iddiasıyla ihtarname düzenlenip, davalı tarafından yapıldığı iddia edilen kısmi ödemelerin kabul edilerek, sözleşmenin kurulmasından yaklaşık 9 yıl sonra icra takibi başlatılıp, ardından da dava açılmasının dürüstlük kuralına uygun görülmediği, davacıya yemin delilinin hatırlatıldığı, davacının yemin deliline dayanmak istemediği, davacının davasını ispat edemediği" gerekçesiyle "davanın reddine" karar verilmesinin hatalı olduğu-

Taraflar arasında görülen davada Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17.06.2020 tarih ve 2018/435 E. - 2020/142 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi için ...