Dava, icra tehdidi altında ödenen bedelin istirdadı için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Kesin hüküm itirazı, davanın her aşamasında ileri sürülebilir ve mahkemece de re’sen dikkate alınır. Kesin hüküm bulunması halinde, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddi gerekir. Kesin hüküm itirazı mahkemede ileri sürülmemiş olsa bile Yargıtay aşamasında ve bozmadan sonra da ileri sürülebilir. Kesin delil ise yanları ve hâkimi bağlayan delillerdendir. Hâkimin kesin delilleri takdir yetkisi yoktur. Taraf ve maddi sebep birliği bulunan ilk davadaki, iki davanın da temelini oluşturan aynı hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığı yönündeki tespit kısmı, sonraki davada kesin delil oluşturur. Dosya kapsamından, ilk davada “şirket yetkililerinin imzasını taşımayan genel kredi sözleşmesinin geçersiz olup şirketi bağlamayacağının belirtildiği” anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, şirketin söz konusu sözleşmeden sorumlu tutulamayacağı-

Taraflar arasındaki 'itirazın iptali-istirdat' davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 11. Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.11.2007 gün ve 363-654 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından is ...